in

An’laştım Yazıyorum!

Ansızın düşerler akla anlar,anılar..Sormadan, yer zaman bilmeden hemde öyle fütursuzca elini kolunu sallaya sallaya giriverirler aklına.Çıkmaları..Bak işte o , o kadar kolay olmaz.Çık dersin,çık işte dışarıya bak orada özgürlük var git dersin ama onlar,o anılar sanki müebbet yemiş mahkum gibi durur içinde gitmez,gidemez belkide.. Ne gariptir ki bazende gerçekten orada aklının bir kenarında seninle birlikte dursun istersin gerçekten istersin hemde..Ve işte gerçekten istediğin zamanda büyümüşsün demektir.Hoş gelmişsindir büyüklerin,ruhen büyüklerin dünyasına,büyümüş oluverirsin bir anda.

Ruhun büyümüştür,acımıştır kalbin,bilmem kaç kez sızlamıştır en derinden.İlaç filan da öyle etkilemez,dindirmez bilirsin ki iyileşmez.Tıpkı ölüp gidenlerin bir daha geri gelemeyecekleri gibi..

Sonra…

O sonrasında,atmaya çalışırsın aklından…Oğlum bak git! dediğin bile olmuştur.Hatta tamam sen Türkçe anlamıyorsun deyip bilmem ne kaç dilde anlattığın olmuştur yılanı deliğinden çıkaran o tatlı dille.Ama yok işte,laftan anlamaz sözden dinlemez anılar gelir yerleşir kalbini sızlatan beynine Beynine yerleşir.İşte o zaman anlarsın,bilirsin onun senin olduğunu o zaman benim’sersin  senin olmuştur o hadi git dediğin anlar anılar.

sonra..

Kalbine anlatamadıklarını,kalbin anlamadıklarını,kalbin anlayamayacaklarını başlar güzel bir sofra kurup beynine bir güzel anlatmaya..Bu seferde beyinde dener şansını elendiği kalpten.Bilirler aslında beyin ve kalbin her zaman muhalefet olduklarını deneme sırası beyinde der.Tam da 12 den vurur işte o an anlar…

Eee beyin bu nasıl dinlemesin.Anlar da işin iyisi mi kötüsü mü siz karar verin.Dinler de diler dinler de dinler…O dinler sen olgunlaşırsın.Tıpkı ağaca suyunu verdikçe olgunlaşan meyveler gibi..Ama bir an olur ki olgun olduğun o an, o yalvarıp yakarıp dışarıya göndermek için uğraştığın onların hah! işte onları kaybetmekten korkarsın.Tıpkı meyvenin olgunlaşıp dalından koparıldığında artık onları olgunlaştıracak, renklerine renk verecek,o parlayan kabuklarını besleyecek, tohumlarına güç verecek gücünü kaybedip yavaşça solup gideceklerini bildikleri gibi korkarsın..İşte sende o zaman,olgun olduğun zaman,ruhunun selam verdiği zaman büyümüşlerin dünyasına korkarsın anlarının anılarının senden gitmesinden.Bilirsin çünkü anların anıların sen olmuşsun..Seni sen yapmış..

Beni ben yapmış..

Beni ben yapan anlarıma, anılarıma bana bu yazıyı yazdıran pat diye kulağımda beliren klarnet sesine, sesin anısına ithafen..

Teşekkürler…

 

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Pelin Günay

Bir cevap yazın