in

Avrupa’da böyle değil bu işler

Geçen haftaki skandal sonuçtan sonra bu hafta neler olacağı merak konusuydu. Alıcı gözle bakınca durumu hiç iç açıcı değildi Aslan’ın. Ancak hafta içi oynanan kupa maçı ve sonrasındaki lig maçı yüzlerin gülmesini sağladı.

Daha istekli, daha hırslı, daha dominant kısacası daha mücadeleci bir takım vardı sahada. Bir o kadar da kötü Akhisar takımı konuktu Arena’da. Nitekim henüz daha maçın ilk dakikası fırtına öncesi sessizlik gibi önemli bir fırsat kaçıyordu. Sneijder’in pasıyla hareketlenen Bruma, kaleyi çapraz gören pozisyonda topu ağlara gönderemedi. Bu pozisyon defansın topu takip edip golü engelleyebildiği birkaç mücadeleden biriydi. İlk 10 dakika dolmadan gol gelmişti bile. Kullanılan köşe vuruşunda Bruma ile paslaşan Sneijder, topu  bekletmeden falsolu bir orta gönderdi ceza sahasına ve kafa vuruşuyla Semih perdeyi açtı. Golde Semih’in topa yükselirken faul yapmadığı açık olarak gözüküyordu. 25. dakikadaysa Bruma çıkıyordu sahneye. Carole’ün sol kanattan sağ kanada gönderdiği uzun topta driplinglerle içe sokulan Bruma, Podolski ile verkaça girdikten sonra karşı karşıya kaldığı kaleci Fatih’i avlamakta zorlanmadı. Jeneriklik bir goldü açıkçası. 3. golse tamamıyla Sneijder’in isteğiyle gelmişti. Çünkü tam topu kaptırdı derken pres yaparak Podolski’ye kazandırdı. Podolski topu verip savunma arkasına kaçarken, kaleye sırtı dönük topuk pası atan Sneijder, bir anda 5 kişiyi oyundan düşürüyordu. Podolski’nin karşı karşıya vuruşunda topu kurtaran kaleci Fatih, takipçi Yasin’e engel olamayarak topu ağlarında gördü. 4. golde Bruma sol kanattan içeri sokularak bireysel becerisiyle golü attı. 4-0’dan sonra belki de Akhisar’ın en net yakaladığı gol pozisyonu Vaz Te’nin ofsaytta olduğu gerekçesiyle kesildi. Bana göre karar yanlıştı. 5. golde artık oyun disiplininden iyice kopan bir takımın yapacağı cinsten bir hatayla kaleci Fatih, Rodrigues’i yere düşürerek penaltıya sebep oldu. Ben, Muslera kullansın diye düşünürken Selçuk topun başına geçerek ağlara göndermişti bile. Sonradan oyuna giren Sinan’da pastadan payını alarak maça noktayı koyuyordu. Sneijder’in savunma arkasına yine savunma arasından gönderdiği müthiş uzun topta, kalecinin bacaklarının arasından avlanması pasın güzelliğini gölgede bırakacak cinstendi.

Huzur içinde izlediğimiz nadir Galatasaray maçlarından biriydi bu maç. Hafta içindeki kupa maçını da es geçmeyelim tabii. Takımdan ayrılacağı gündemde olan Podolski 5 golle yıldızlaşmıştı hafta içi. Bu maçta kafası gidip gitmeyeceğinde gibiydi sanki. Taraftarlarda sık sık tezahürat yaparak renklerini belli ettiler. Sneijder ise kesinlikle maçın adamıydı. Müthiş paslarla kendisinden beklenen performansı fazlasıyla verdi. Bruma çok etkiliydi. 2 golle geceyi sonlandırdı ama keşke hat trick yapabilseydi. Yasin takipçiliğini konuşturarak yine tabelaya adını yazdırdı. Kupa maçında gördüğü gereksiz kart nedeniyle cezalı olan De Jong’un yokluğunda Josue görev yaptı. Fazla iş düşmemesine rağmen yine de verimli oynadığını düşünüyorum. Selçuk, Pirlovari oyununa devam etti bu maçta da. Defans bölgesi pek oyunda değildi. Çünkü fazla iş düşmedi.

Rakibe gelince sahada ne yapacağını bilmeyen amatör bir takım görüntüsü vardı. Rodallega’nın Trabzonspor’a transferi oldukça etkilemiş olmalı. Özellikle defans hattı tel tel döküldü. Kaleci Fatih hayatının en zor maçını oynamıştır galiba. Defanstaki dörtlü hemen hemen bütün gollerde hatalıydı. Teknik direktör Tolunay Kafkas’ın oyunu iyi okuyamadığını düşünüyorum. En azından 3-0’dan sonra bir stoper alarak defansı beşlemesi farkı engelleyebilirdi. Hakem Ali Palabıyık’ın tek hatası golle sonuçlanan pozisyonda verdiği ofsayt kararıydı. Bu kararla şeref golünden olmuş oldular.

Arena’da 300. golse Yasin’den geldi. Bence sezon başından beri oynadığı pozitif oyunla bunu fazlasıyla hak etti. Bu maçta 1 gol attı ama daha da atabilirdi. Daha doğrusu takım olarak daha fazla gol atılabilirdi. Çünkü maçı izleyen seyirciler oraya bedava gelmiyorlar. Dolayısıyla 2. yarı daha fazla yüklenebilirlerdi. Nitekim Avrupa’da böyle değil bu işler. Son düdüğe kadar atabildikleri kadar atıyor adamlar. Kısacası 10 gol bile olurdu bu maçta. Ancak bu Galatasaray’ın çok iyi olmasından değil, daha çok Akhisar’ın çok kötü olmasından kaynaklanırdı. Hoş 6-0’lık sonuçta daha çok bu durumdan kaynaklandı.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Anıl BÜTÜNER

...ama yine de...

Bir cevap yazın