in

Avuç İçi Kadar Balkon Yetermiş

Elimde kupa bardak içi kahve dolu, içim nefret
Karşımdaki cam kapım balkona çıkarda ben çıkamam, önüne diz çökmem ile yıkılış hissinin gelişi bir oldu
Senli düşlere dalmamı engelleyen karşı binalar kat kat ve ruhsuz
Gözlerimi kapattığımda balkonun karşısında dağ, altında dalgasıyla boğulacağım hissine kapıldığım bir deniz olmalıydı ama ne yazık ki bina yapalım diye kestiğimiz ağaçların hayalleriyle gökten düşen damlaları sayıyorum.
Kulağımda çok alakasız şarkılar varken şuracığa oturupda cenin pozisyonunda ağlayasım var bir daha kalkamamaktan korktuğumdan çökemem oraya
Bu saatlerde her yer hem karanlık, hem gece, hep sensiz hep karanlık
Bu saatler göktekiler yere inermiş sırtlarındaki çuvallara, bu karanlıkta bir başına kalanları doldururlarmış güneş doğana dek
Geçmişten kalan batıl inançlar ruhumu sarsan hatıralar aklımın her köşesini sardı
Ben o kadar sıkıştım ki bu köşeye sana hissettiklerimden bahsederken hissizliğimi anlatır olmuşum farkında bile değilim
Elimdeki kupa bardak elimi yaktı yere attım gözlerime yağmur damlası düştüğünü zannederken balkona çıkan kapımın bile kapalı olması aslında ben hissizleşmemişiz aslında ben fazla olan hislerimde boğulmuşum

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Serdar

Bir cevap yazın