in

Bu Vakitler

vakitlerBu vakitler tüketiyor beni,
Göz bebeklerim büyüyorken,
Küçülüyorum.
Bir noktayım sanırsın, görebilsen;
Ama bu vakitler,
Ne beni gösterecek kadar sana aydınlık
Ne de seni düşündürmeyecek kadar bana karanlık.
Düşünüyorum,
Bir düş ucunda, düşünebildiğim kadar,
Oysa düşlerin!
Bir başınalığıma ve bir başına…
Öyle mi?
Yağmur damlaları süzülüyor pencereden,
Pencere yüzüme karşı,
Sanki!
Bir bakmışsın dan yüzüme pencereden,
Yüzüm pencere oluvermiş,
Ve gözlerim bulut,
Nicedir yağmur taşıyan.
Ağlıyorum!
Gözyaşlarım süzülüyor elmacık kemiklerimden,
Sanırsın bir köprü dudaklarıma varan,
Onlar elmacık kemikelerim
“Ve de onlardan başka!”
İç geçiriyorum.
Keşkeler sıralı, üşüşüyor zayıf aklıma,
Gamzelerin aklıma geliyor,
Utansaydın keşke!
İstemeden de olsa gülseydin!
Ya da ağlasaydın!
Ne derdim?
Konuşmazdım.
Biliyor musun?
Bu vakitler tüketiyor beni!
Bir bardak daha döküyorum kendime
Soğumuş çaydan,
Bir sigara daha…
Bu vakitler gibi tüketiyorum kendimi.
Nasıl tüketiyorsa beni…
Bilmiyorum!
Bu vakitler tüketiyor mu seni de?
Ve biliyor musun?
Kelimeler hep bir ağızdan,
Bağırırken sessizce,
Beni bu vakitler tüketiyor,
Ya vakitsiz geleceksin yine
Ya da vakit varken gelmeyeceksin diye.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Hüseyin EKİZ

Bir cevap yazın