in

De haydi

Dün, gece yağmuru kucaklamış da bırakıvermişti yeryüzüne bu günün sabahına. 5.30 feribotunda aç karnına yakılan sigaraların dumanlarıydı biraz gözleri acıtan uykusuzluğun yanı sıra. Karşıda bir çırpıda içilen çaylardan sonra başlayacaktı işçilik. Zeytin ağaçlarının altındaki kızıl toprağın nemi tutarken dizleri, çöker işçiler de dizlerinin üzerine ve bir bir toplarlar zeytinleri. Deynekçi vurur sopasını dövercesine zeytin ağaçlarını. Barış için dallar da kırılacak. Çünkü barışın adı o günün yevmiyesidir. Onun içindir belki “Falancanın tarlasını şu kadar liraya barıştım” demek.
Sürekli “Aferin” der yaşlıca bir kadın çingene çocuklarına. Etleri esmer, güzel gözlü çocuklar…Biri abla, leğen kemiğinin üzerine oturtmuş ikizlerden biri olan Cemil’i. Biri de abi, tutmuş diğer ikizin, Cemile’nin, elinden. Okul vakti olsa da oradadır çocuklar. Küçük elleriyle nasip ararlar toprakta. “Köyüm yolsuz, Ben okulsuz büyürüm” dedikleri gibi işte. Cemil ile Cemile’yi , ikizleri, koyarlar kırmızı renkli bir leğenin içine; çünkü korunaktır ısıran böcek ve karıncalardan. Leğenden bir dünya işte… Bu dünyanın içinde de vardır bir kavga. Birbirlerinin emziklerini ağızlarından alıp ağlaşır durur çocuklar. Baba duydukça daha kuvvetli vurur zeytinlere. Annenin kendi dilindeki sitemleri. Sitemlerimiz… Kavgalarımız. Aslında farklı dilde de olsa hepimiz aynı şeye saldırırız; barışılan tarlaya canla başla. Akşama doğru zeytin ağaçlarının asiti başlarımızı ağrıtırken, çizilmiş topraklı ellerimizle attığımızda ağrı kesicileri ve içtiğimizde soğuk sulardan ikişer üçer bardak dinginleşiriz.
Selam veririz gurubun o en tatlı en acı anına. Cemil ve Cemile de susup bakar günün o telaşlı saatlerinden çalınmış ana. Zeytin çuvallarının ağızları iple bağlanıp var güçle, son güçle yüklendiğinde biter işçinin toprakla olan husumeti o günlük. İkizler oturtulur zeytin çuvallarının üzerine. Sonra diğer çocuklar çıkar bir bir kamyonetin kasasına. Anneleri de çıktı mıydı bağırır kocasına “DE HAYDİ”. Kulaklarda parçalanır iki kelime. Yevmiyeler sayılır, alın terleri silinir. İşçilik bitmiştir, İşçi o gün bitmiştir; sonrası “DE HAYDİ”.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Hüseyin EKİZ

Bir cevap yazın