in

Dilemma

ZAMAN I
Şimdi,gecenin en umulmadık yerinden
Kalbimde hatırlayamadığım şeylerin tortusu ile
Henüz ıslanmayan ruhumda,
Tanımadığım bir odada duyduğum ağırca çoğalan bu sessizlik senin
-Sürükleniyorum gerisinde kaldığım zamana-

II
İkimiz de susuyoruz ne güzel
Susuyoruz ya bir ölüm gibi coşkusuz
Bir şair oluyorsun sen-tıpkı böyle gecelerde
Dudaklarına düşmeden kaybolan her kelimenin gizini aratan
Susuyorsan
Dudaklarından

GÜN I
Gün güneşiyle gelecek ise karanlık-
Rüzgar esecek ise bunalan-
Yağmur düşecek ise kirli-
Kar ağır ağır süzülecek ise huzur dolu ruhlara…
Gün çabuk ol,
Ruhum dayan.

Kelebekler gibi yaşayacağız yarını
Ve taşıyacak bilincimiz,geçmişin kararlı adımlarını…

II
Yine şen şakrak,meydana dolarız bir öğle vakti
Şu senin,nasıl söylesem,uçarı ellerinle kurduğumuz
Medeniyeti hatırlarız
İçinde alaya aldığımız insanlara,dönüp el sallarız
Islak bir ömür kurarız yeniden
Dilini bilmediğimiz şarkıların ezgisine eklenir
Güneşin yanında geceye de yer verebiliriz belki
Çiçeklerin adlarının bilindiği etrafında
Bir nehir kurarız yeşiline hayran kalırız

Sana şiir okurum uzun gün ağarırken
Rimbaud okurum-seveceğini bilerek
Sen bana gülümsersin,bu yeter
İki antika beden oluruz belki ağarmadan gün
Her şey bizimle sürüklenir ve biz süreriz

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Mustafa Sökmen

Bir cevap yazın