in

Dönmesem kalsam anılarda

17882490 1758430984469475 7621575721957195776 nŞu başlık attığım şeyin gerçekleşmesi için bir böbreğimi verebilirdim. Şaka şaka iki. Ya hiç mi olanağı yok? En azından bazı anları video gibi izleyebilsek ya, buna bu sıralar o kadar ihtiyacım var ki… Bir zaman makinesi icat edilene kadar hafızamda ki her şey en canlı haliyle kalsa bari.

En büyük korkularımdan biridir; unutmak. En büyüğü için de böcekler ve kamyonlar kapışır. Neyse unutmak konusuna dönersek sahi unutmamanın bir formülü yok mu? Düşünüyorum da bir sabah uyanacağım ve yaşadığım tüm anılar hafızamdan silinmiş. Ya bu yaşarken ölmek! Ben bazı anları sarıp saklamak hatta birlikte uyumak falan isterim herhalde. İşte bu yüzden unutmak isteyenleri de hiç anlamam. Kötü olursa olsun sonuçta her hatıra her yanlış seni bugüne şuana getiren şey değil mi sonuçta? Bence öyle. Bazen benim de Eternal sunshine of the Spotless Mind filminde ki gibi zihnimdekileri önce kovalayıp sonra bir anda yıkasım gelmiyor değil ama işte… Onlarla yaşamaya hem mecbur hem de bağımlıyım. Bunu şimdi size nasıl açıklasam ki? Ezginin Günlüğü Leyla isimli şarkısında demiş ya hani ”Bir sabah çıksam kaybolsam, dönmesem kalsam anılarda..”

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Nazlıcan Aslan

98 yılının en soğuk günlerinden biriymiş, Ekimin 24.gününde gelmişim dünyaya. Babam memur olmasa da bi o şehir bi bu şehir derken sonunda Ankarada buldum kendimi. Hacettepe Üniversitesinde sosyolog olma yolunda ilerliyorum, güvenemiyorum olamayadabilirim.
Bkz: Toplumu inceleyeyim derken kalan aklımı da kaybedebilirim . O yüzden güneşli ve aydınlık günlerde buluşmak umuduyla...

Bir cevap yazın