in

Gecenin bir vakti…

Naber?

Bu benim ilk yazım ve ilk yazımın başlığını ne koysam, yazıya nasıl giriş yapsam diye baya düşündüm. Beğenir misiniz bilmem ama bunları buldum. Aslında bakarsan kabul edilmemin üzerinden biraz süre geçti fakat ne benim içimden bir şey yazmak geldi nede okumak. Malum son birkaç haftadır gelişen olaylar hepimizin canını sıktı haliyle ve herkes buna normal olarak tepki gösterdi kendince. Beni rahatsız eden şeyde burada başlıyor.

Farkında mısın yavaş yavaş normalleşmeye, sıradanlaşmaya başladık. Duyulan üzücü haberler, verdiğimiz tepkiler artık olağan bir şey gibi değil mi? Tabi kimisine göre hayat devam ediyor veya herkesin kendine göre bir yaşam mücadelesi var. Kime dokunsan bin ah işitecek zamandayız haklısın. Hani kızıyorum değil aslında bende bu şekilde yaşıyorum lakin çevrede, sosyal medyada, sokakta, mekanlarda insanları görünce biran durup kendimce sorgulama yaşıyorum. Arkadaş tamamda biz eskiden bu kadar değildik. Eskiden dediğime bakma çok gencim ve bundan en fazla 5 veya 6 sene öncesinden bahsediyorum. Ne üzücüdür ki o malum kelime geliyor aklıma. Kanıksıyoruz! Yaşanan olay sonrasında verdiğimiz tepkiler ki bunlar genellikle sosyal medyada birkaç cümleden öteye geçmiyor. Ha bide profil fotoğrafını değiştirme olayı var doğru.

Ne denir bilmiyorum gerçekten bakma bu yazdıklarıma farklı değilim bende. Yaşanan o üzücü, kahredici olaylara değinmeden yazmaya çalıştım yazımı. Neden böyle yaptım bilmiyorum ama sanırım çekindim veya istemedim. Onu da kendince sen yorumlarsın artık. Böyle bir başlangıç yazısı olsun bende istemezdim kusura bakma. Kendine dikkat et özellikle bu günlerde dikkat et…

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by dokuz

Bir cevap yazın

yorumlar