in

Görsel Etki – bilinçsiz estetik yaklaşımı

Görsel etkide, kitlelerin baz alındığı bir yaklaşımdan bahsediyorum. Bir gözlemci olarak resim sanatında ve resimlere binaen anlatmak istediğim şeylerin çoğunun, resimlerden daha farklı şekilde bir anlama tabi olduğunu düşünebilirsiniz. Elbette öyle oldukları konusunda yanılmadığınızı söylemek isterim, ancak bunlar resimler ile bağdaşık olan şeylerdir.

Anlatmaya çalıştığım şeyin sadece sanat diye nitelenmesini şart koşamam, zira bu öznel bir durum ve gerektiğinde bireyin bunu başka şekilde de kavramasını ve anlamasını sağlamak önemlidir. Sabit bir şekilde bir şeylerin alanlarını ele almanın ve yorumlamanın bağımsız hiçbir yanı olmadığını düşünmekteyim. Okuyucumun da istediğim şeyi anlaması tamda istediğim şeydir. Son bir tekrar olarak açıklamak isterim ki; Resimlerin hala var oluşundaki temel sebep insanın yaşayışındaki kaygılarından bir parçası olan öldükten sonrasına binaen, insanın bir sonrakine bırakmak istediklerine alternatif bir yol olarak seçtiği metot olarak görmekteyim. Bir manzara tablosundan bir güzel kadın tablosuna kadar. Yapılan tüm bu şeylerin kişisel fantezilerden ziyade ortak bir değer olarak kalması, aslında hepsinin herkese gösterilmek istenen bir şey oluşudur diyebilirim. Gözlemciliğimden dolayı bir nebze bu yazıyı yazmakta temkin duymaktaydım, hatta bu yazının bir şekilde olumsuzluklarının da olduğundan hiç şüphem yok ancak bunları da yine gözlemlerimin sürdüğünü ve bu gözlemlerimin elde ettiğim bilgiler neticesinde değişe-bilirlik içinde olduğunu bilmenizi isterim. Tipik bir sanat eleştirmeni olmadığımın farkında olduğumu ve bu yazıyı yazma amacımın da bir başka sebebinin sadece sanat eleştirmeni olmadan da bunu gerçekleştirilebilir olduğu yönünde oluşudur. Bu yazı bir şekilde benim ilk bu düşünceye atılışımın parçasıdır ve devamında yapacaklarımın ilk işaretidir. Gözlemlerimden ufak ve kısa şekilde bahsetmek istiyorum. Sosyal yaşantımızda, elbette bulunduğumuz bölge-yer olarak etkin olan sosyolojik yapının içerisinde, bireylerin bir şeylere karşı tavırlarının genellikle kendi öznelliklerinden değil de, toplumsal getirilerden kaynaklanan veya mensup olduğu bir kitle-yapı içindeki durumlardan sebep, yargılama ve yaklaşımlarının ağır basmasıdır. Çok sık gördüğüm bir şey ki bu baskınlığın en etkili olan tarafı bireyin inanç ve imgesel olarak benimsediği şeyden kaynaklanıyor.

Tam tersi olarak da başka bir şekilde başka bir kitlenin bunun tersi bir davranış ve yargılama içinde olduğu ve bunu ifade edecek davranışları gerçekleştirdiğidir. Genel kitlenin yaptığı bu davranışın kitleden ayrı olan ayrı bir kitleleşme-soyutlaşma içinde kalan bireylerde de gerçekleştiğini görmekteyim. Örnek olarak aktarmak istediğim bir şey; bireyin bu imgeler ve inanç bağlamı içerisinde nesnelere yönelik de bilinç yükleminde bulunmasıdır. Çıplak bir insan heykeline veya resmine günahkârlık potansiyelinde bakışı, hatta onun öznel bir varlık oluşunu ileri süren tavırlar sergileyişi idir. Bireyin bu davranışı elbette onun kendi istediği veya kendi estetik yargısından kaynaklana bir davranış olmadığını biliyorum. Zira aynı sebepten bu davranışın tam tersi şekilde imgesel ve dini değerler ile kendini soyutlamış bireyin bakışı farklı bir şekilde olmakta. Ancak sınıflandırma itibariyle bu davranışı sergileyenlerin genel olarak kendinden kaynaklanan bir sebep üretmedikleri açık ve ortadadır. Din etkisinde bireyin yargısı, onun inancının prensiplerinde ters düşen ve ona yasak kılınmış veya onun zararına olduğu yönünde bir yaklaşımda bulunmasını sağlayan kavrama sahiplik edişidir. Bu duruma binaen elbette bu davranışın ardında yatan etkenin toplumsal olduğu da aşikârdır. (Eğitim düzeyine bağlı olarak sergilenen bir davranıştır neticede) Bu konuda sizlere gözlemlediğimin ufak bir kısmını anlatmış olduğumu umuyorum. Yine bu konuyu daha çok ve ayrıntılı olarak anlatmak isterdim, fakat konudan bağımsız kalmamak istiyorum. Devam niteliğinde bir yazı olarak bir sonraki “Nü” üzerine yazı yazacağım.

Açık şekilde görüşlerinizi de bildirmenizi rica etmekteyim.

Kişisel yazmakta olduğum (henüz bitirmediğim) Dinamik Küresel Ekolündeki “Resim sanatı üzerine – deneme” kataloğundan bir kesit olarak attığım bu yazı tamamen kişisel görüşlerimden ibarettir.

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Misafir Yazarlar

Misafir yazarlardan gelen içerikleri paylaşıyorum.

Siz de göndermek istiyorsanız detaylı bilgi ;
Misafir Yazarlık

Bir cevap yazın

Bir Yorum