in

Güzel mi günler?

Yine merhaba diyerek başlamak istiyorum. Merhabaaaa!

Günler su gibi akıp geçiyor anlayamıyorum klişesine sonuna kadar katılıyorum. Gece ve gündüz  aceleleri var gibi birbirleri ardına akıp gidiyorlar. Ben mi? Hiçbir şey yapmıyorum genel olarak ve halimden oldukça memnunum. Bazı insanlar dibine kadar yaşıyorlar hayatı bazıları ise yazıyorlar çılgınlar gibi. Yazmak, yaşamaktan daha kolay geliyor bana, daha mutlu oluyorum yazınca. Misal bir hafta sonu tarihi bir yere  turistik bir geziye gittiğimizi varsayalım(konuyu nasıl bağlayacağım bakalım). Mekan çok güzel tarihi doku, yaşanmışlıklar, burada daha önce yaşamış insanların hayatları, acıları, aşkları işte hayat gailesi gözümüzden film şeridi gibi geçiyor. O da ne? son model telefonların kameraları, gidilen her yerde yapılan yer bildirimleri, paylaşılan anlık durumlar, aslında bu geziden hiç memnun olmayan oraya zorla getirilmiş tek derdi paylaşacağı fotoğraflar olan harika arkadaşımız ve geriye kalan her şey merhaba yeni dünya ve genel olarak bizler.

Telefonuyla uyuyacak kadar, telefonuna bağlı bir insan olarak söylüyorum ki onlarsız yaşayamaz hale geldik. Elimiz, kolumuz ,uykumuzdan (pek kıymetli uykumuzdan) uyanma sebebimiz radyasyon kaynağı minicik pahalı oyuncaklar telefonlarımız.Onlarsız olmazdı peki ya onlarla ne kadar oluyor? Ne derece bağlı kalıyoruz onlara ve aslında sosyalleştiğimizi sanırken ne derece asosyal oluyoruz?Ben psikolog değilim aman iyi kide değilim.Onlarında işi zor çünkü normal insan seviyesinin en aza indiği şu günlerde gerçekten de Allah onlara kolaylık versin diyorum.İnsanların arasına karışıp deli bunların hepsi diyesim geliyor bazen. HAHAHA neyse 😀 Konumuza dönecek olursak telefonumuz bizi kendine mahkum ediyor acı ama gerçek ben bunu çok sevgili pek saygıdeğer telefonum bozulunca anladım hani insan kendini amaçsız bir boşlukta hisseder de ne yapacağını düşünür ya. Ben de oturdum düşündüm.

Alıp asla okumadığım dergilerimi okudum, aylardır okumaya devam ettiğim bir romanı bitirdim. Sosyal paylaşım sitelerine daha az girdim. (Anneme göre beynimi dinlendirdim), biraz kendimi ve çevremdekileri dinledim. Yaşamın ben fark etmesem de akıp gittiğini anladım. Hep şey diye düşünürdüm, ya gündemden uzak kalırsam ya hayatı kaçırırsam? Merak etmeyin pekte bir şey olmuyormuş. Test edildi onaylandı.

Hayat doludizgin ilerleyen bir saçmalıklar bütünü ve çoğu zaman biz ona yetişemiyoruz bile. Kafasına göre akıp gidiyor, insanlık olarak kendi derdimize düşüyor ve asıl amaçlarımızı unutup gidiyoruz bize çizilen umutsuzluk çizgisinde.Ne demeliyim bilmiyorum. Bazen bilmemek çok güzel bence, çok bilmek bile ağır gelebiliyor insana.Bide çok bilmişlik var ki evlerden ırak aman Allah’ım! Güzel günler gelecek, vay efendim güzel günler pek yakında deyip kandırıyorlar bizi. O güzel günler ne zaman gelecek bilmiyorum ama her doğuşunda güneşin  umudun var olduğunu biliyorum. Devrik cümleler kuruyorum yine ,sonu başı belli cümleler ruhumu sıkıyor benim. Konu dediğin bütün olmayınca güzel değil mi zaten.Neyse ben gideyim de kafama takacak başka şeyler bulayım.

Sahi güzel mi günler?

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Neva

İnsanlığa sevmeyi öğretelim.Zira sevgisizlik adam öldürüyor.

Bir cevap yazın