in

Hangi davanın adamısın?

Yazılanlar hakiki bir dava üzerine..
Mühim bir mesele hakkında yazmak istiyorum,konu:’Dava sahibi olabilmek”.Öncelikle bir kaç sorum olacak.Hakiki bir davanız var mı?Yaşadığınız hayatta siz var mısınız yoksa yaşattıklarınız mı sizin yerinizi alıyor?Ne için ve kim için ayaktasınız?Şöyle çay eşliğinde oturup konuşsak sizinle,cevaplarınızı duymak isterdim lakin olası değil.O vakit ben cevaplayayım:
Benim hayattaki davam;aldığım her nefesin hakkını verebilmek ve onun baki olması için uğraşmaktır.Bu da ancak Baki bir Sultan’ın davasıyla olacaktır ve en güzel insandan bize emanet kalan;İslam davasıdır.Tabi ki de bir diğeri de;gökyüzünün maviliğinde dalgalanan al bayrağımın gölgesinde yaşadığım toprağım,vatanım,Türkiye’mdir.Daima en doğruya en iyiye yükselmeleri,gelişebilmeleri için elimden gelen çabayı sarf edebilmek için yaşıyorum.Bu konu da gençler olarak konuşmak istediğim bazı konular var.
Ülkemin gençleri hakkında şunu belirtmek isterim;müthiş bir enerji potansiyelimiz var ve gün geçtikçe de artan.Bir önemli soru da bu enerji ne için tüketiliyor?Bu enerjinin dönüşü bize nasıl olacak?Kendime göre bir analiz yapmak isterim.Gözlemlerim şöyleydi..
Zamanın büyük bir bölümü sosyal medyalar;facebook,instagram,twitter da eriyip gidiyor.Keşfetteki magazin haberlerini okuyarak,kızlarımızın İslam simgesi olarak taşıdığı örtülerle çektikleri makyaj videolarıyla,haram sevgilileri ile uygunsuz çekimlerinde,tesettüre uygun olmayan özendirici kıyafet sayfalarında bir nesil mahvoluyor.Seneler önce üniversite kapılarında başörtüsüyle içeriye alınmayan okuma davasıyla yanıp tutuşan ablalarımızın hakkını böyle mi veriyorsunuz?!Evet onların hak bir davası vardı,peki ya sizin davanız ne?Kendinizi pazarlayacak şekilde pozlar vermek,fotoğraflar yüklemek mi?Evet şu an ki ortaokul dahil üniversite gençliğinin kafasında bu dava var farkında değilsiniz.Kız,erkek fark etmiyor.Aynı batıl davada rol oynuyorlar artık zail olmalı.Geçen zamanla birlikte gençliğiniz de gidecek bu yaptıklarınız kim için,ne için 50 yıl sonra ne için hatırlanacaksınız,100 like’lık fotonuz kimin umurunda olacak?Bunları yazıyorum çünkü;artık kendinize gelin.İçinizdeki enerjiyi okumaya,yazmaya,çizmeye,gönüllü gençler olmaya adayın.Hayata pozitif bakın.Kendinizi her alanda geliştirmek için uğraşın.Ülke olarak buna çok ihtiyacımız var.
Enerjimiz saatlerce izlenen dizilerde,evlenme,futbol tartışma programlarında harcanmasın.Şu zamana kadar izlemediğim ve tavsiye etmediğim survivor programı başında bitmesin.Zengin fakirin hakkını yiyor.Hangimizin sesi çıkıyor?Koskoca gökdelenlerde yaşayan insanlar kaldırımda uyuyandan mesul değil mi?Bizimse milyonlar harcanan saçmalıklara elimiz alkış tutuyor.Bir dur deme vakti gelmedi mi?Düşünün,düşündüklerinizi geliştirin,paylaşın ve eyleme geçin!Gençlik olarak ben dahil kendimizi eleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.Her gün 24 saatlik bir yolculuğa çıkıyoruz.Gençliğimizin saatleriyse bu heveslerle bu yolda beş para etmiyor.Ve hep aklımı başımdan alan şu cümlelere kayıyor gözlerim:”Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.”Said Nursi.Büyük bir dava adamının sözlerinden esinlenerek ben de yeniliyorum amacımı.Siz de bir tefekkür edin içinizde.
Evet müthiş bir yangının ortasındayız.Ateşi körükleyen bir odunumuz ise;moda.Bize uygun olmayan kıyafetlerin içinde kendimizi esir ediyoruz.Allah bizi hür yaratmışken algı oluşturulan yeni tarzlara köle oluyoruz.Artık değişim vakti.Düşünme,harekete geçme vakti.Bir devrimci ruhuyla üretme vakti.
Devrim nedir biliyor musunuz?Hür olabilmek,yargılamadan eşhedü diyebilmek(ben şahidim).İnsanların üzerine yapıştırdığımız etiketlerden kurtulabilmek.Sen sağcısın,solcusun demekten ziyade sen bir insansın ve benim için çok değerlisin diyebilmektir.Evet asıl devrim budur.Çünkü hepimiz bir ademden geldik.Ademin kelime manası yokluk demektir.Hepimiz yok iken bizi var eden Allah bize değer vermiş,bize sıfat vermiş.En önemli organımız kalbimizle anlaşabilme,duyabilme yetisi vermiş.Bizi yeryüzüne en üstün mahluk kılmış.Asıl bunlara kör olan insan gericidir,yobazdır.Artık kullanılan kavramları değiştirin.Bir simgeden dolayı birbirinizi etiketlemekten,yargılamaktan vazgeçin.Ömrümüz bu kavgalar için çok kısa.
Üzerimizdeki can ağırlığının bir nedeni olmalı elbette.Asıl cevap Kur’an-ı Azimüşşan’da yazılı:”Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yarattım. ( Zariyat 56.ayet )”. En önemli hayat gayesi Halık’ımızın bizden istediğidir.Onun yolunda O’na abd olmak ve O’nun davasında yol alabilmek.Nice hakiki yollarda gönüller fetih etmek dileği ile…
Asıl yurdumuza döndüğümüz vakit,kalbimizde hangi davayı taşıdıysak onunla dirileceğiz.Şimdi söyle senin hakiki bir davan var mı?Hayatta bir duruşun,amacın,kendine ait yolun olsun.AED.
10.09.2018 04.04 Kdz.Ereğli

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Azize Elif Durgut

Mevsimlerin savurduğu yaprak misali,günlerin kovaladığı bir yolcuyum.Yolculuk nasıl geçiyor diye sormayın,daha soluklanmadım.. #gönlümavişehir/ Marmara University-Kadıköy

Bir cevap yazın