in

Harlanan mektup

Portakalı soydum

baş ucuma koydum..

Ben bir yalan uydurdum

duma duma dum…

Duma duma dum dediğim yıllara dönmek istiyorum anne. Anne duyuyor musun beni?

Ne portakalın turuncusu çekici ne de dolaptaki pekmez. Neyse boş verelim tekerlemeleri.

Yorgunum anne…

Çölde susarsın da su bulamazsın ya o haldeyim anne…

Yorgunum anne…

Sıcacık dizlerine başımı koyasım var. Tellerinden kahır akan saçlarımı okşamanı istiyorum.

O zaman bütün kahırlar ellerinden akıp gider biliyorsun değil mi?

Geceler can yakıcı anne uyursam gitme başımdan. Canımın yanmasına izin verme. Çünkü senin kokun, def eder bütün acıları. Gitme olur mu anne?

Kor var yüreğim de bütün bedenimi eline alan. Bir su serpiver anne…

O değil de gökyüzüne kanat açmak istiyorum. Mavilikte beyaz olmak. Rüzgar tüm acıyı hafifletir değil mi? Ama ya koru harlarsa?

Neyse, asıl mesele şu ki:

Çok yorgunum anne…

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Emine Nur Yaşar

1995 yılında doğdum. Aydın Anadolu Lisesi'nde Comenıus Proje çalışmalarında broşür ve tanıtım dergi çevirileri yaparak okul çalımalarına katkıda bulundum. Yine lise döneminde şiir okumaları ve tiyatro incelemelerinde gençlik merkezi adı altında toplanan özel bir klüpte yürütücülük yaptım. 2014 yılında Bilecik Şeyh Edebali üniversitesi Moleküler Biyooji ve Genetik bölümünü kazandım. Bölümümüzün klübü olan GENE-CELL de 2014-2015 yılında çevirmen- yazarlık 2016-2017 yılında ise editörlük yaptım. Şu an TUBITAK Projesiyle kanser çalışmalarında proje yürütmekteyim. Moleküler Biyoloji ve birçok alt dallarda makale yazmaya ve çevirmenliğe devam ediyorum. Ve biriktirdiğim edebi yahut bilimsel çalışmalarımı Mornota da sizlerle paylaşıyorum. Okumaktan ve yazmaktan geri kalmayın dostlar. Sizi en iyi kelimeler ve kitaplar anlar.

Bir cevap yazın