Güneşten aya doğru bir gün başlıyor yine
Kanatlanıp gitmiş hayaller içinde sine
Ve dalıp gidiyorum yine çok uzaklara
Bir geldin ki karalarım karıştı aklara
Hoş geldin gönlümün sultanı iyi ki geldin
Bahtsız bahtımı kadersiz kaderimi deldin
Ve öyle bir baktın ki eyledin gönlü viran
Oysa her tebessümde canıma dolardı can
Ve sen öyle bir güldün ki toprak çiçek açtı
Her bakışında yağmurlar cemresini saçtı
Bülbül misali sesindi esbab-ı kainat
İdraki zor lakin sensiz eksik bana hayat
Gözlerin dünyamın ışığı çehrense ayı
Kirpiklerinse o tir-i gamzenin yayı
Yıldızlar çıkar göğe dürun olabilmek için
Ey gülgun soluklu güzel bu hicran ki niçin ?
Ey ellerinde cennet saklı güzel artık gel
Gel artık alsın gözlerimi mutluluktan sel
Laşe bedenimi ihya eder bir bakışın
Çünkü bir başka gözümden gönlüme akışı
Kalbimin en derinlerinde olan sırsın sen
Çünkü sensin ruhumda haykırır gibi esen
Dertlerime deva bitap ruhuma şifasın
Ve ateş-i aşkındır bana kalan mirasın
Şu gönlüm eyledi seni aşina bedene
Kul oldu ruhu varlığına ayan edene
Anladım ki en büyük özgürlük kulluğunda
Çünkü o cennet-ü Firdevs varmış soluğunda
Cennete değil zinhar sen için düştüm aşka
Çünkü sesin keman gibi , anlamlı , bir başka
Gece rüyalarımın davetsiz misafiri
Davete ne gerek ruh zaten onun esiri
Ve gölgenin yolunda düştüm yine peşine
Yolları kervanları geçtim rastlamadım eşine
Sen ürkek bir ceylan misali yolun önünde
Bense gölgenin peşinde hayallerimin yönünde
Yıldızlara uzanırken her gece ellerim
İmkansız hayaller içinde seni beklerim
Her şarkı her şiir sen oldun nedense bana
Sen bakmayınca güneş doğmaz oldu cihana
Her sözümün ki altında yatan derd-i sersin
Her son bahar yapraklardan gönlüme esersin
Bir hicran bulutu var gökyüzümde her daim
Bir meçhule gidiyorum ne olacak halim
Bir meçhule de olsa vardır elbet uğruna
Var dünyaları yakıp yıkacak bir hayalim…