in

İki ölü izmarit

+ Bitmeyecek bu kahır torbasındaki serzeniş.

–  Biliyorum!

+ Ne yapsak?

– Yüksek bir terasa çıkıp olup bitene bakalım. Bırakalımda ne olacaksa olsun !

+ Hiçbir şey bizim lehimize olmayacak .

–  Biliyorum …

+ Bazen gerçeği bilmek ne acı değil mi ?

–  Galiba her zaman bilmemek en iyisi…

+ Maalesef , biliyorum…

Aslında bir terasa çıkmamışlardı. Bir ağacın altında, öylece oturmuş, boş boş bakınıyorlardı etrafa. İkiside birbirini tanımıyordu. Adam elini cebine götürdü, bir paket çıkardı ve kadına uzattı. İkisi de bir sigara yaktı.

Gözlerini kıstı adam ve derin derin nefes aldı:

+ Hangi esaretin kölesisin ?

–  Yaşamanın… Ya sen?

+ Sanırım nefes almanın.

Sonra yeri inleten bir çığlık koptu. Deniz gözlü kadın yerinden kalktı ve koşmaya başladı. Adam da sigarasından son kez çekti ve kadının ardından koştu. Çığlığa koşuyorlardı…  Nefes nefese yolun sonuna yılmadan koştular.

Yolun sonu uçurumdu…

Adam sakallarını sıvazladı ve sordu:

+ İsmin ne?

–  Mavi. Senin ?

+ Özgür !

Gözleri birbirine değdi ve yüreklerinde bir kor oluştuğunu ikisi de hissetmişti. İkisi de esaretin düşmanı olan hürriyetin, tam temsiliydi. Mavi ‘nin gözlerinden yaşlar boşalırken Özgür daha yeni tanıdığı kadının elinden tuttu. Elleri sıcacıktı, içini ısıttı. Sonra, ufka bakarak geçen yıllarını anımsadı ve  acıyarak gülümsedi. O güldükçe  kadının gözleri de gülüyordu. Birbirinin ellerini sımsıkı tutan bu iki berduş son kez birbirlerine baktılar…  Büyük bir huzurla, kanatlarını açtılar, sonsuz maviliğe doğru özgürce…

Arkalarında sadece iki izmarit bıraktılar…

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Emine Nur Yaşar

1995 yılında doğdum. Aydın Anadolu Lisesi'nde Comenıus Proje çalışmalarında broşür ve tanıtım dergi çevirileri yaparak okul çalımalarına katkıda bulundum. Yine lise döneminde şiir okumaları ve tiyatro incelemelerinde gençlik merkezi adı altında toplanan özel bir klüpte yürütücülük yaptım. 2014 yılında Bilecik Şeyh Edebali üniversitesi Moleküler Biyooji ve Genetik bölümünü kazandım. Bölümümüzün klübü olan GENE-CELL de 2014-2015 yılında çevirmen- yazarlık 2016-2017 yılında ise editörlük yaptım. Şu an TUBITAK Projesiyle kanser çalışmalarında proje yürütmekteyim. Moleküler Biyoloji ve birçok alt dallarda makale yazmaya ve çevirmenliğe devam ediyorum. Ve biriktirdiğim edebi yahut bilimsel çalışmalarımı Mornota da sizlerle paylaşıyorum. Okumaktan ve yazmaktan geri kalmayın dostlar. Sizi en iyi kelimeler ve kitaplar anlar.

Bir cevap yazın