Haykırmak istedi, vazgeçilmez tabiat ana,
Ve mikail bir şimsek çaktı.
Uzak gizlilerin yakın teması gibi
Ulaştı bizlere ivedi bir mesaj.
Yürümeyi unutan ayakların
İşlemeyen sinirleri,
Hareketin ataleti karşısında buruk ve garip.
Izdırap çeken el ayaları dahi,
Açıldı birden ılık mavi boşluğa.
Ve kalp denilen o kırmızı nokta !
Kıpır kıpır, damar damar.
Ele avuca sığsada ne varda ne yokta,
Uhrevi duyguların cevabını arar.
Duydum !
İki dudak arasında binlerce ses !
Neredeler eskiler, nerededir nefes ?
Sadece dünya dediler,
Baktık ki Dünya kafes,
Ululuk yalnız gökte mi
Yahut gökler mi nefes ?