in

Kendine gel!

g1 g2

“Okuyun, okutun! Anladığıma göre yüce Türk Milleti bu ve benzeri olayları bilmedikleri için hala aynı şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Yoksa atalarından kalan ”yüce” sıfatını hala taşıyabilirler miydi?”
Dikkatle bakınız! Bu gelişen veya gelişmiş Türkiye’miz! Bu haber mazlumlara sahip çıkan ülkemiz Türkiye’nin haberidir. Bu çocuk ve yanındaki yaşıtları kaç yaşındadır bilinmez. Belki sokaklar bu çocukların görünüşleriyle dalga geçen insanlarla doludur. ‘Bu Türkiye’nin ne kadar konuşsak da ne kadar günleri bomboş geçirsekte ‘değişmeyen veya değiştirilemeyen’ gerçek yüzüdür!”

Asıl sözlerim günlerini bomboş ve lakayt geçiren kimseler içindir. Ülkemizin bir çok öğrencisine devlet veya ailevi imkanlar sunulmaktadır. Aynı şekilde bir çok insana da çalışmaları için imkanlar sunulmaktadır. Ne hoşsa ülkemiz adeta kocaman bir tembellik abidesi! Oturduğu yerden hiç bir şeyi beğenmeyip, suçlamayı kendine adet edinen bir milletiz. Ayıp…
Ülkemin her çatısında, atalarımızın kanı akan her metrekarelerinde bir kavga bizi alıp götürüyor. (Farkında değiliz) Birileri geliyor elimize bir kaç ekmek kırıntısı bırakıyor ve biz bu ekmek kırıntılarıyla o kadar mutluyuz ki tarifi yok: Yok efendim evrim teorisiymiş; yok efendim Kürt’müş, Laz’mış, Türk’müş; yok efendim sağcıymış, solcuymuş; yok efendim güzelmiş, çirkinmiş… Bir dur, Allah aşkına ya! Eline bak, ne yaptığına, nereye gittiğine bak. Batı sevdasından hiç bahsetmiyorum bile.
Hala Atatürk’ün dinini sorguluyorsun. Atatürk’ün İslam dini hakkında söylediklerinden bihaber olup bir açıklamasına kanıyorsun. Yarı cahil olma! O açıklamanın başını sonunu bil. Ona buna çamur atma peşindesin, hala tembel tembel oturup birilerini kıskanma derdindesin. Kendi yaptığından başka bir şeyi beğenmeyen İngilizlerin övgüyle bahsettiği şu adama bak, bakacak yüzün varsa! Bu mu yüce Türk Milleti? Bu mu dünyanın övgüyle bahsettiği asil millet? Kendine gel, kendine!
Al, o sevgili kulağına bir küpe: Aziz Sancar, bize her defasında ‘bilimle, sanatla uğraşmayıp neden kavgalarla uğraşıyorsunuz’ diyor.
Bir de çalışmayıp para sevdasıymış, egoymuş, yok efendim starbaks(!)mış, kadın veya erkek sevdasıymış… Al o zaman: Tokat gibi çarpsın sana bu haber! Yazıklar olsun. Bu ülkenin toprağına basıp sorumluluğunu yerine getirmeyene yazıklar olsun… Ne olur, insanlığını sorgula, şayet varsa!

Not: “Şikayet ettiğin ne varsa oturmayla değişmez.”

Haberi izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=TaFfsi1LIL4

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Yeşil Yazar

Written by Evren Sarı

"Kafamın içinde dönen, bir türlü kimselere anlatamadığım dünyayı anlatmak için yazıyorum."

Kilometrelerce uzaktaki insanların yüreğine, ruhuna dokunabilmek bir nefestir, ifadesini kullanan, yazılarında varoluşçuluğu benimsemiş yazara edebiyatçılar tarafından "Düşünen Adam, Bohem, Ölüm Yazarı" gibi lakaplar takılmıştır. "Düşünen Adam, Bir Şair Adamın 118 Günlük Öyküsü ve Çaresiz Adamdan Uzak Diyarlara Mektuplar" kitaplarını yazmıştır. Ona sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.

Bir cevap yazın