avuç içlerimde toplanmış küller
ruhumda atlar ağıt duruyor
yaşamanın kuralını bir yerlerde belirlemişler
iki kaktüsü birbirini öperken görüyorum
tanrım
senden özür diliyorum
mevsim kendi normallerinde seyrediyor
temmuz hâlâ eylül ziyadesiyle
eskici, gençliğimin ihtiyarlığını arabasında götürüyor
ankara’nın kaldırımlarında pink floyd dinledim
mezarlıklardan güzelleşerek geçtim
ayazın bu güçsüzlüğü namümkün
gelişigüzel kahkahalar kadınların ağzında birikmiş
aklımı gülüşlerden ötürü kaybettim