in

Ne Kadar Çıplağız?

İnsanları zihnimize kazırken çoğunlukla giyim şeklini de değerlendiririz. ‘İyi giyiniyor zevk sahibi..’ yada ‘görünümüne çok önem vermiyor, en güzeli…’ yada bunların olumsuzu… Ancak bir birey olarak insanların bizi değerlendirmesindeki en önemli ölçüt olan giyeceğimiz yüzümüzdeki maskedir. Herkes kendine yapar bu maskeyi. Parayla alınmaz, kimseye satılmaz. Tekdir ve özeldir. O yüzden farkında olmasak da en çok önem verdiğimiz kıyafetimizdir. Bu kabul edilmesi zor bir gerçek olabilir. Ama ne yazık ki hayatta kendimize en yakın olan kişiyleyken bile, ufak tefek şeyler olsa bile, gizleme ihtiyacı duyduğumuz şeyler vardır. Annemizin yanında içine kapanık biri olduğumuzu, kardeşimizin yanında kıskanç biri olduğumuzu, arkadaşlarımızın yanında çabuk sinirlenen biri olduğumuzu gizleyebiliriz. Bu örneklerin hiç birinde kendinizi görmüyor olabilirsiniz ama muhakkak bazı ortamlarda kullanmak için yılların verdiği acı tecrübelerle hazırladığımız ‘maske’lerimiz vardır. Peki eve gelince üstümüzdeki hırkayı çıkardığımız gibi,aynanın karşısına geçip yüzümüzdeki maskeyi çıkarabiliyor muyuz? Aslında bunu yapabilmek iyi bir şey olmasa gerek. Örneğin arkadaşlarının yanında üzücü bir olaya şahit olup kötü etkilenmiş gibi davranan birinin yalnız kaldığında o olayı dalga geçer bir şekilde hatırlaması, bu kişinin ikiyüzlülükle suçlanmasını meşru kılar. Önemli olan o olayı üzüntüyle karşılaması gerektiğini bilen kişinin bu hassasiyeti benliğine kazandırması, o maskeyi yüzüne yapıştırmasıdır.

Unutmayalım ki bir arada yaşamamızın tek sebebi yaşamak için gerekli olan ihtiyaçlarımızı birbirimizden karşılıklı olarak sağlamak, toplumu oluşturmak değil; güzel olan şeyleri birbirimizden öğrenmek, örnek alarak olumlu yönde değişmeyi kabul edebilmektir.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Caner Yılmaz

Osmangazi Üniversitesi,
Felsefe, sanat, sinema

Bir cevap yazın