in

Nü Resim;
Nü’nün ne olduğunu az çok bilen birisi için, kelimenin akla getirdiği ilk şeyin hemen hemen insan bedenini tasvir eden resimler olması kaçınılmazdır. Toplumsal olarak bu kelimenin akla düştüğü anda oluşturduğu bağdaşık Profili ele alırsak, toplumların nü hakkında oluşturdukları yorum bize nü’nün temel olarak nasıl bir algı oluşturduğunu da gösterir. Bilmeyenler için, Nü insan bedeninin estetik yapısını ele alan bir çeşit sanat icrasıdır. Fransızca “Nu” (çıplak) kelimesinden gelmektedir. Anlaşılacağı üzere de sanat içerisinde yer edindiği nokta, anatomik yapımızın karmaşıklığı ve resim sanatında ki ön plana çıkışından kaynaklanır. Aslında bunun bir başka sebebi, sanatın insan ile bağdaşan büyük bir noktasının bilinç unsuru olarak somut yapımızın doğadaki ayrıcalığıdır diyebilirim. Öyle ki, resim sanatında sıkça karşımıza doğa içerisinde vurgulanan, ana tema olarak icra edilen ve genellikle odaklanılmış olarak icra edilen resimlerde bedenin estetikliği yansıtılmıştır. Nü denince elbette sanat olarak akla gemleyen şeylerde vardır, bunlar nü ile yani resim sanatındaki nü ile bağdaşmayan “nüdizm” gibi şeylerdir ve karıştırmamak gerekir. Toplum içerisinde çok farklı olarak algılanan Nü, yerleşik algının veya popüler kültür içerisinde temel nü kavramından çok alakasız şekilde topluma rahat bir şekilde sunulabiliyor oluşu da gözlemlenen bir durumdur. Estetik olarak nü’yü ele alırsak, İnsan bedeninin simetrik ve orantısının, anatomik yapısının ayrıntılarının doğadan daha ayrıntılı olarak uyandırdığı bir kavrayış söz konusu olabilir. Bir bakıma insanın bilinçsel olarak kendinde gördüğü ve bilincinde uyandırdığı doğal varlığının cezbedici bir yaklaşımıdır demek doğru olabilir. Kült bir şekilde de bu, nü’yü mitolojik unsurlarda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bir bakıma insanın tanrısal değerlerin bir parçasında kendini bu yakıştırmaya ulaştırması bedenin, doğaüstünde bir kavramın parçası oluşunu yansıtmak amacı ile karşımıza çıkmaktadır. Sanat alışkanlığının başladığı ilk durumda da, insanın dini sembollere vermiş olduğu bu imajın insan bedeninden esinlenmesi de kaçınılmaz olduğunu söylemek isterim, zira yapılan tasviri tüm heykel ve resimlerde tanrı olarak anlatılan ve gösterilmek istenen şeylerin ortaya insan bedeninin benzetimi ile veya insana benzer oluşu söz konusudur. Sosyolojik olarak; Nü, günümüz modern toplumunda her ne kadar popüler kültür unsurları için kullanılıyor olsa bile, asıl amacının bu olguların dışında kalışını ve başlıca farklı oluşunu göz ardı edemeyiz. Nü sanat içerisinde yerleşik bir anlam olarak asla tahrik ve teşvik edici bir unsur olarak söz edilemez(cinsel veya cinsiyetçi). Zira sanat ile bu düşüncenin ayrımı psikolojik ve Sosyo psikolojik düzeylerde incelenerek anlaşılır. Sanat ile beraber elbette temel kavramlarında değişmesi, birçok anlamda bunun yeniden ele alınması gerektiğini düşünmeye teşvik etmemektedir. Bilinen nü’yü “yeniden ele alalım” gibi bir tutum, tamamen icra edişinden aykırı olur.

Nü’nün sanat haricinde oluşturduğu algının en basit şekilde tanımı, gözlemcinin algısında uyandırdığı durumun, gözlemcinin psikolojik ve sosyal yapısının, bir bakıma da bireyin bulunduğu sosyolojik sınıfın bir getirisi olması da muhtemeldir. Birçok insan için, daha doğrusu sanat kavramını edinmemiş toplumlar ve birey için, resimde görülen şeyin bilincinde oluşturduğu şeyden ötürü, yanlış veya sorunlu diyebileceğimiz bir yaklaşım sergilemeleri de kaçınılmazdır. Örneğin nü resme bakarak erekte olan veya tahrik olan bireyin (utanan, cinsel bir yaklaşım olduğunu sezinleyen), Nü’yü kavrayış olarak bilincinde oluşturduğu algının ne denli bir yol izlediğini gösterir. Aslında bunu şöyle izah etmek gerekebilir. Nü insan aklında çıplaklık olarak dile oturan olgunun getirmiş olduğu birkaç bağlam ile bilinçte oluşturacağı “cinsel çağrışım” niteliği taşıyor olsaydı, icra edilişinde birçok unsurun nü kabul edilmemesi gerekebilirdir diyebiliriz. Yani dini öğeler veya sembolik yansıtılan karakterin tamamen cinsel bir yaklaşım amacı taşıyor oluşunu söylemiş olurduk. (tanrılara bakarak tahrik olmak gibi bir durum) Sanatın değişe-bilirlik ve gelişe-bilirlik özelliği, başlıca tarihte oluşturulan, Nü icrasını da aynı şekilde birçok akım ile beraber ortaya çıkarmıştır. Örneklerini sık verebileceğim akımlar; Rokoko, Neo-Klasisizm, Sembolizm, Realizm ve Empresyonizm ile Ekspresyonizm gibi.

Resim: Psyche (Ruh)
Ressam: Aguste-Barthélemy Glaize, (1807/1893)
Tarih/Akım: 1856, Romantizm (Mitolojik)
Tür: Yağlı boya
Boyutlar: 27,7/8 x 36 1/2 (70.80 x 92.71 cm)
Sergilendiği yer: Los Angeles Eyalet Sanat Müzesi, Birleşik Devletler

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Misafir Yazarlar

Misafir yazarlardan gelen içerikleri paylaşıyorum.

Siz de göndermek istiyorsanız detaylı bilgi ;
Misafir Yazarlık

Bir cevap yazın