in

Türk Pasaportu Belgesel Film Çözümlemesi

TÜRK PASAPORTU ÇÖZÜMLEMESİ

Özet

Bu yazının içeriğinde, 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa’da yaşayan Türk Yahudilerinin, Nazilerin boyunduruğu altından, Türk yetkililerin üstün çabaları sayesinde nasıl kurtuldukları, neler yaşadıkları ve en nihayetinde hangi sonuca varıldığına Türk Pasaportu üzerinden anlatılacaktır.

Giriş

Dönem; 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa’nın Almanya tarafından işgal edildiği ve özellikle başkent Paris’teki Yahudilerin Naziler tarafından toplatıldığı zamanlar… Avrupa’nın yangın yeri olmasındaki en büyük pay; bilindiği üzere Hitler’e aittir. Milyonlarca Yahudinin katili olarak bilinir. Kendi ülkesi dahil, işgal ettiği birçok ülkedeki Yahudilerin toplatılması emrini vermiş, bundan Fransa’daki Yahudiler de nasiplerini almışlardır.

Türk Pasaportu’nda da söylenildiği üzere birçok Avrupa ülkesi, Hitler zulmüne karşı sessiz kalmış, kendi vatandaşlarına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirememişlerdir. Bir istisna var ki; o da Türk yetkililerin – Türkiye’nin – göstermiş olduğu çabalar. Alman yetkililerin verdikleri emirle Paris’te birçok Yahudinin toplatılması gerçekleştirilmiştir. Bunlar içinde Türk Yahudiler de vardır. Belirtmek gerekir ki; o dönemki 1924 Anayasası’nın 88’inci maddesinde “Türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “Türk” denir.” ibaresi yer alır. Dolayısıyla Türk Yahudilerinin Nazi boyunduruğundan kurtulması için birçok adım atılır. Konsoloslar, büyükelçiler görevlerinin sınırlarını zorlamışlar ve kendi vatandaşı olan – dili, dini önemli değil demiştik – Yahudilere sahip çıkarak, bu anlamda belgeler hazırlayıp, tutuklanan, tutuklanması söz konusu olan Türk Yahudilerinin sonuna kadar arkasında durmuşlardır. Üst kademe Nazi komutanlarıyla görüşmeler gerçekleştirilmiş, Türk yetkililer gerek diplomatik adımlarla gerekse tamamen kendi insiyatiflerini kullanarak – Türk Yahudilerinin götürüldüğü trene binmek gibi – riskli adımlarla vatandaşlarına sahip çıkmışlardır. Üç Fransız Yahudisinin Türk konsolosluğuna sığınmasıyla onlara Türk pasaportu çıkartılmış ve o Yahudiler, Nazilere teslim edilmemiştir. Türk yetkililer, büyük bir kahramanlık göstermişler ve Nazilerin çekincesi haline gelmişlerdir. Türk pasaportu olan Yahudiler o dönemlerde diğer Yahudilere göre daha rahat dolaşabilmişlerdir.

1944 dolaylarında Türkiye Almanya’ya harp ilan ederse konsolosluğun artık Türk Yahudilerine sahip çıkamayacağının belirtilmesi üzerine birçok Türk Yahudi kendi istekleriyle İstanbul’a giden trene binmişlerdir. Henüz savaşın sürdüğü bir ortamda Avrupa’nın göbeğinden İstanbul’a çetrefilli bir tren yolculuğu gerçekleştirilmiş, birçok Yahudi hayatta kalmış ve bugün Türk Pasaportu’nun ortaya çıkmasına etken olmuştur.

Sonuç

Türk yetkililer canları pahasına mücadele vermişler ve birçok Yahudinin hayatını kurtarmışlardır. Bu, her şeyden önce bir insanlık adımıdır. Tarihe kara bir leke olarak geçen Yahudi soykırımının karşısında dimdik bir duruş, yürekliliktir ve erdemliliktir. Sahip olduğu dili, dini ne olursa olsun herkesin yaşama hakkı vardır. Irkçı seçiciliğin tavan yaptığı Hitler Almanyasına büyük bir ders verilmiştir. Ayrıca ne koşulda olursa olsun kendi vatandaşına sahip çıkmayan diğer Avrupa ülkeleri için de büyük bir insaniyet göstergesi olmuştur. Bugün halen birçok insan, sahip olduğu dili, dini, rengi yüzünden hor görülmekte, aşağılanmakta, ötekileştirilmektedir. Bu belgesel tek bir konu üzerinden birçok meseleyi kaşıyarak izleyen herkese derin anlamlar yükler. Diğer taraftan da insani duygularımızı tekrar kontrol edip elden geçirme şansı da verir. Bir nebze de olsa her insanın yaşama hakkı olduğunu, ırkçılığın insanlık tarihine ne gibi zararlar verdiğini, tamamen insan temelli davranmanın güzelliklerini göstermesi açısından da fayda sağlar.

Kaynakça

  • https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa24.htm

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Gürkan Keleş

Biraz insan, biraz da insan kalmaya çalışan.

Bir cevap yazın