in

Turuncu elbise

Herkese selamlar;

Bugün dünya çocuk hakları günü ve ben de size küçük bir kız çocuğunun hikayesini  anlatacağım. Hayat herkese aynı şekilde davranmıyor, her çocuk aynı haklara sahip değil ne yazık ki, bazı çocuklar sabahın ayazında kalkıp  tarlaya çalışmaya giderken bazı çocuklar sıcacık evlerinden özel okullarına gidebiliyor ve insanlar buna kader diyor.

Ufacık bir evde küçük bir kız yaşarmış.Kız çok küçükmüş,elbiselerin büyülü olduğunu düşünecek kadar küçük ancak hiç elbisesi yokmuş,tek hayali eteklerini savura bileceği bir elbiseymiş. Çizdiği resimlerdeki gibi bir evleri varmış, bacasından duman tüten,bahçesinde laleler biten. Bir gün evlerine bir torba  dolusu kıyafet gelmiş  büyülü bir torbaymış bu, içinden bir sürü kıyafet çıkmış bir de turuncu bir elbise.Kız sevinçten havalara uçmuş,hayallerindeki elbiseye kavuşmuş hem de portakal gibi tupturuncu bir elbise 🙂 Yıllarca giymiş elbiseyi, yıllarca, elbise küçücük kalana kadar giymiş.Küçük kız büyük hayaline kavuşmuş.

O küçük kız benim, anlattığım kısa hikaye ise benim en üzücü çocukluk anılarımdan biri o turuncu  elbise kuzenimin eski elbisesiydi,benimse sahip olduğum ilk elbise.Portakal gibi turuncuydu rengi, üzerinde uğur böcekleri vardı, o elbiseyi her giydiğimde kendimi aşırı özel hissederdim.Hayat çocukken başkalarının elbiselerine sevinecek kadar güzeldi.Şimdi bir sürü elbisem var ama sevmiyorum elbise giymeyi.Konu elbisenin eski olması değil, eminim çoğumuz ablalarımızın,ağabeylerimizin küçülen kıyafetlerini giyerek  büyüdük.Gocunmadık,küçümsemedik çünkü mecburduk.Zaman geçti büyüdük hayat daha zor sınavlar çıkardı karşımıza,birçok zorluğu yendik,giyilecek birçok elbisemiz oldu,daha büyük hayallerimiz,upuzun yollarımız oldu.Kendi elbiselerimizi alabilecek kadar büyüdük ama hayallerimiz çocukluğumuzla yitip gitti.

Ben isterdim ki bir tek çocuk bile gözyaşı dökmesin,bir çocuk bile aç uyumasın,çocukların hayalleri hep gerçek olsun.Elleri kalem tutsun,güneşin altında hayal kursunlar,gülümsediklerinde dünya gülsün.Ama olmuyor birçok çocuk açlıktan ölüyor,karnını doyurabilmek için çalışıyor,sokaklarda kimsesiz kalıyor,çocuk yaşta evlendiriliyor ve daha çocuk olmadan anne oluyor.Anne babalar çocuklarının harika bir geleceğe sahip olmasını istiyorlar,ellerinden geleni yapıyorlar ancak çocukları zorladıklarını,yıprattıklarını fark etmiyorlar.

Çocuklar öldürülmesin şekerde yiyebilsinler demiş şair ne de güzel şöylemiş. Her çocuk özeldir,her çocuğun eğitim görme, barınma,sevilme hakkı vardır.Erkek kıyafetleri giymeyi  seven bir kızınız,barbie bebekler ile oynayan bir oğlunuz olabilir,kulakları duymayan,gözleri görmeyen belki de yürüyemeyen kimilerinin engelli dediği aslında hiçte engelli olmayan (zira engel dediğin yürekte olur) bir çocuğunuz olabilir sevin onları, insanların söylediklerine kulak asmadan,yüzünüzde en güzel gülümsemeniz ile  sevin çünkü her çocuk sevilmeyi hakkeder, sevgisiz kalan çiçek solarmış soldurmayın çiçeklerinizi.

Belki elbise alacak paranız yoktur ama sıcacık kucağınız sevgi dolu sözleriniz vardır.Ben hep bununla avundum,uzun zaman kendi elbisem olamadı, çok üşüdüm bazen,çoğu zaman hayal ettiklerim gerçekleşmedi ama harika bir evim vardı bacasında duman tüten bahçesinde lale biten…

İyi geceler. Gideyim de yağmurun sesini dinleyeyim sonrada belki çizgi film izlerim. Hadi Allaha emanet olun 🙂

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Neva

İnsanlığa sevmeyi öğretelim.Zira sevgisizlik adam öldürüyor.

Bir cevap yazın