in

Uzay ve Ay’ın hukuki durumu

UZAY HUKUKUNUN MİLLETLERARASI BOYUTU
1. Genel Olarak
Uzayın hukuki statüsü konusuna girmeden önce ”Neden uzay” sorusuna cevap aramak gerekir. Modern insan artık uzayla iç içedir ve yaşamını alıştığı düzey ve kalitede sürdürebilmesi için uzaya bağımlı hale gelmiştir. Evimizdeki televizyon yayınları,dünyanın herhangi bir köşesinde canlı haber veya olay yayını,günlük meteorolojik raporlar hep uydular ve uzay teknolojilerine bağlıdır. Uzay kavramı uygulanan uluslararası hukuk bakımından,yalnız uzay boşluğu değil,aynı zamanda ay ve öteki gök cisimlerini kapsamaktadır.
Uzay,insanlığın ortak malı olarak kabul edilmektedir. Uzayın hiçbir devletin egemenliğinde olmaması nedeniyle,insanlığın ortak malı olan bu alanda yürütülecek faaliyetlere ilişkin rejimin belirlenmesi gerekir. Uluslararası hukukta bu konuda kabul ettiği temek kural,uzayın serbestliği ilkesidir.
Milletlerarası uzay hukuku anlaşmalarına geçmeden önce uzay hukukun öğretide hep dile getirilen birkaç ilkesinden bahsetmek gerekir.
a. Uzay barışçıl kullanımı serbesttir.
b. Gök cisimleri dahil uzay insanlığın ortak malıdır ve insanlığın faydasına olacak şekilde geliştirilecektir.
c. Uzay ve gök cisimlerinde mülkiyet iddiasında bulunulamaz.
d.Ülkeler uzaya fırlattıkları cisimler üzerinde egemenlik haklarını muhafaza ederler.
e. Uzay cisimleri tarafından verilen zararların sorumluluğu dahil olmak üzere icra edilen uzay faaliyetlerinin uluslararası sorumluluğu vardır.

2. Uluslararası Uzay Hukuku Anlaşmaları
a.Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil,Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Anlaşma
Bu anlaşmanın sadece birkaç maddesine değinmek gerekir. Eşitlik esasına ve uluslararası hukuka uygun olarak uzay bütün devletlerin keşif ve kullanımına serbesttir (madde 1).Ay ve diğer gök cisimleri dahil, uzay, egemenlik ilânı, kullanma ve işgal suretiyle veya diğer her hangi bir suretle millî iktisaba konu olamaz(madde2). Antlaşmaya taraf devletler, nükleer silâhlar veya diğer çeşit kütlesel tahrip silâhları taşıyan cisimleri dünya etrafındaki bir yörüngeye oturtmamayı, bu gibi silâhları gök cisimlerine yerleştirmemeyi ve bu gibi silâhları diğer her hangi bir şekilde uzaya yerleştirmemeyi taahhüt ederler (madde 4). Uzay adamları insanlığın uzayda ki temsilcileridir (madde 5).

Bu anlaşma 10 Ekim 1967 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aralık 2015 tarihi itibariyle Anlaşmaya 102 devlet tarafından onaylanmıştır. Türkiye ise bu Anlaşmaya 27 Mayıs 1968 tarihinde taraf olmuştur.Bu anlaşma uzayın keşfi ve kullanılmasında temel ilkeleri ortaya koyarak kendinden sonraki hukuksal rejimin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Uzay hukukun Magna Carta’sı olarak tasvir edilmektedir. Uzay anlaşmasının değinmediğim maddelerini okumanızı tavsiye ederim.

b. Devletlerin Ay’da ve Diğer Gökcisimlerdeki Faaliyetlerini Düzenleyen Anlaşma

Bu anlaşmanın sadece tek maddesine değineceğim. Madde 11’e göre: Ay ve onun doğal kaynakları insanlığın ortak malvarlığını oluşturur. Ay kullanma veya işgal ve diğer başka bir şekilde de olsa egemenlik ilanı suretiyle hiçbir ulusal edinme konusu olamaz.Ay’ın doğal kaynaklarının işletilmesi mümkün hale gelir gelmez söz konusu işletmeyi düzenleyen uluslararası rejim kurulacaktır.Bu anlaşma 11 temmuz 1984 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Aralık 2008 tarihi itibariyle 13 ülkeye anlaşmayı onaylamış. Bu anlaşmanın kabulü konusunda Türk Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan kanun tasarısı Bakanlar Kurulu kararı ile 22 Aralık 2003 tarihinde TBMM’ye sunulmuş olup halen komisyonda görüşülmektedir. Anlaşmada geçen Ay’a ilişkin hükümleri Güneş Sistemi içerisindeki Dünya hariç,diğer gök cisimlerine de uygulanmaktadır.
EMRAH SARAN
21.05.2016

Dipnotlar
1.Ayhan SORGUCU.,Hava ve Uzay Hukuku,s.210
2.Ayhan SORGUCU,Hava ve Uzay Hukuku,s.215
3.PAZARCI H.,Uluslararası Hukuk.2003,303
4. İBAS,a.g.e.222

Kaynakça
Ayhan Sorgucu,Hava ve Uzay Hukuku.2014

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Emrah Saran

Bir cevap yazın

yorumlar