in

Yapboz

Hayat bir yapboz gibidir. Parçaları ise hayatınızdaki insanlar. Yapmaya başlarken ayırırsınız önce renklerine göre. Çerçeveyi oluşturursunuz, sonra ortaya doğru devam edersiniz. Önce her zaman kolay parçalar yerleştirilir. Saatler geçtikçe sıra zor parçalara gelir. Oraya koyarsınız olmaz, buraya koyarsınız olmaz. Uğraşırsınız, düşünürsünüz, beklersiniz… Sonunda yerini bulursunuz o parçaların. Nedendir bilinmez ama hep o zor parçaları yerleştirdiğinizde yapboz gözünüze güzel gelir, çıkardığınızda anlamını yitirir, bomboş kalır sanki. İşte hayat da böyledir. Büyümeye başlamakla beraber insanları da hayatınızın bir yerlerine yerleştirirsiniz. Bazı insanlar çok kolay yerleşir o yerlere. Hatta bazen kolayca giderler belki de. Çok uğraş vermemişsinizdir hayatınızda yer almaları için. Ama bazı insanlar da vardır ki çok zor yerleşir… Yerini bulmak için çok çabalarsınız,sonunda bulursunuz. Ve öyle güzel durur ki orada bir daha asla çıkaramazsınız oradan. Yapbozunuz tamamlanmıştır işte, bulmuşsunuzdur herkesin yerini… Bazen de hayat size oyunlar oynar, bazı parçaları çıkarmanız gerektiğini söyler. Ama o parçalar genelde kenardaki parçalar olmaz, hep yapbozun en güzel yerlerindedirler. Düşünürsünüz… O parçaları çıkarırsam ne olur diye. Bir karar vermeniz gerekir. Bakarsınız birden, çıkarırsam eğer onları yapbozum bozulur, hayatım da aynı şekilde diye… Hep bir yanım eksik kalır dersiniz ve bir karar verirsiniz. Yapbozunuz eksik mi kalacak yoksa bozulmadan devam mı edeceksiniz hayatınıza… Yapbozunuzu yapmaya başlarken iyi düşünün. Etraftaki parçaların pek önemi yoktur gelir, giderler. Ama önemli parçaları düşünüp yerleştirin yerlerine. Unutmayın, bir parçanın yerini asla başka bir parça tamamlayamaz.

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Şimal Gürtekin

1996 doğumlu,Yalova'da yaşıyor,İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 2.sınıf öğrencisi

Bir cevap yazın