Ellerin umutsuzluk uzatıyor ben bir başka dünya kurarken gözlerimde ,
Yanlış kök salmışız gurbette,yersiz çıkmışız yerden.
Yenilmiş ordular gibi darmadağınız,sürgündeyiz.
Unutulmadık yerler unutuldu ,topraklar kan akıyor ,çiçekler kan kokuyor.
Meydanlar boşaldı kuru kalabalıklarda solgun çizgilerde,
Sevdalar gibi aniden bitti hayatımız hesapsız.
Şimşekler geldi sonra hüznümüzden gözleri aldı gitti.
Parladı son defa yıldızlar,
Alev alev yandık ,görülmedi dumanımız ,susturuldu acılarımız .
Konuşulmadı hiçbir haber bülteninde,altyazı dahi geçmedi canlarımız.
Aktı sımsıcak kanlar bileğimizden toprağa yağmurlu bir sabaha karşı.
Oysa dualarımız vardı her zaman dilimizde akşam vakitlerinde,
İzlerimiz silindi,savrulduk yollara,dağlara,karanlığa.
Ateş başında şarkılarda söyledik hep bir ağızdan avaz avaz,
Bu yılgınlık ,bu ülkesiz yalnızlık ,ürkek sevinçler neden?
Parlak gözlerimiz nerede artık,hangi köşede izliyor güzel günleri?
Nar gibi açılmış suçluluk duygularımız tövbelerimizle beraber,
Kan açar sevdamız rengarenk,kırılır orta yerinden gökyüzü.
Kırılır kalbimiz ,yere düşer düşlerimiz ,toplayamadan
Ölümler imparatorluğunda ,küçük bir sınır ülkesi ,
Vurgunlar gören sahil kentidir artık benliğim.
Tek ben değilim elbet bu ıssız denizlerde boğulan ,
Alabora olmuş gemi kaptanı gibi,ufuklara dalgın bakan… (DERTLİ) 13.11.2017