in

ACILI Şalgama Methiye..!

Darmadağın saçlarım, iyiden iyiye akmış sürmelerim ve bir hayli pespaye tarzımdan daha da dağınık bir halet-i ruhiyem var.
Ve yazmak istedim bu akşam.
Kimisi sigarasının elinden tutar yazarken kimisi kahvesini kıstırır avuçlarına. Baktım hiç biri yakışmıyor bu manzaraya kaptım acılı şalgamı, hazırım başlamaya.
Dağınığım biraz bugün, düşünceler; spiral makinesinin helezonlarının kaçkını toz bulutu gibi kuşatıyor beni. Daha da iyisi hiçbir şey düşünmüyorum aslında.

Bir uyuşukluk senfonisi dinliyorum bu akşam.
Bir centilmenlik seremonisi işleniyor biricik bana, benden.
Bir hayli keskin de bir tembellik manifestosu yazıyorum. Ne tumturaklı bir nesneyim böyle.

Evet, efenim! Bu akşam özne olmayı reddediyorum. Şimdi bir kalemin ucuyum mesela. Biraz önce acılı şalgamın yakıcı tadıydım. Bakarsın birazdan bir yudum suyun yokluğu oluveririm.
Peşime düşme yani, bir varlığım yok! Yokluğumun gölgesinde dinleniyorum.

Şimdi diyeceksin marifet mi bu, diye.

Açık etme sırrımı, bu çok büyük bir marifet ve ben kolay kolay beceremem bu işi.

Kız, bakma öyle ters ters. Çok iyi tanıyorsun beni ya hani. İçindenim ben senin ya da bi tık daha kaçığınım.
Her neyse! Ne diyorduk? -Şalgam kafa yaptı galiba;)- Ben çok beceriksizim. Bir su bardağını tutarım belki, market poşeti taşıyabilirim bir müddet aslında zorlarsam dambıllarla bile muhabbeti ilerletebilirim de işte tilkilere gelince beceriksizin teki oluveriyorum.

Kız, yoksa tilkileri de mi tanımıyorum sanıyorsun? Yapma, tilkiler! Kırk bir kere Maşallah tilkilerime; Maazallah! Sürekli beynimin içini kemirmekle kalmayıp daha ziyade halay çekmeyi yeğliyorlar gerçi. Benim tilkiler biraz yöresel takılır, efenim. Şalgamdandır belki de, sormak gerek.
Yazasım var, demiştim ya yokmuş; biliyor musun? Neyse bende zaten bilmiyordum.

Evet, efenim kutlama yapıyoruz bu akşam!

Kendimizi dünyanın merkezine koyup küçük beynimizle her şeyi idare etme fantezimizden vazgeçiyoruz, efenim!
Her şeyin hakimi, her günahın masumu olma ütopyamızı alaşağı ediyoruz, efenim!
Her bir tilkimizin kuyruğuna tanıdıklarımızın ismini takıp karşılıklı restleşmekten feragat ediyoruz, efenim!

Evet, efenim.

Yıkın duvarları!

Kafamızdaki bitli saplantıları terk ediyoruz, bu akşam.

Hey gidi acılı şalgam
Sen nelere kadirsin, be anam;)

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Pİ Sayısı

Bir cevap yazın