in

Anadolu’nun Nefesi: Reşat Nuri

elemlerde-bir-gizli-sefkat-var-gibidir-sikayet-etmeyenlere-kendini-guler-yuzle-karsilayanlara-daha-az-zalim-olurlar-2885Bugün günlerden Reşat Nuri dostlarım, ölüm yıl dönümü yazarımızın. Yanlış duymadın, bildiğimiz Reşat bu. Hani şu yazmaya başladığında kalemi Anadolu’ya tuttuğu aynaya dönüşen Reşat…

1889’un güzünde, Kasım’da, açtı gözlerini dünyaya. Babası askerî doktor olunca Anadolu’nun bir tarafından diğer tarafına dolaştı durdu Reşat Nuri. Anadolu’yu babası sayesinde tanıdı bir bakıma. Vakit öldürmeye bir çare olarak bir not defteri ve bir kalemle gördüklerini özenmeden geçirdi deftere. “Seyahat kitabı veya makalesi yazmak son zamanlarda dünyada bir moda haline geldi. Ömrümde bir kez ben de modaya uyarak bu notlarımdan bir yazı serisi çıkarmayı düşündüm. “Anadolu Notları”nın hikayesi de böyle başlıyor. Yazma merakını kamçılayan önemli bir eser ise Fatma Aliye Hanım’ın yazdığı “Udi” idi. Babasını büyük kütüphanesiyse Reşat Nuri’nin satırlar arasında kaybolmasına yetti de arttı bile. Halit Ziya’nın hikayelerini görünce de hikaye yazmaya merak saldı Reşat Nuri. Böyle böyle satırlar arasında zaman geçerken kendisi şöhrete kavuşturacak eseri yayımlandı: “Çalıkuşu”. Belki roman bitti ama günümüzde Anadolu’nun muhtelif yerlerinde nice “Çalıkuş”ları var. Halide Nusret’e boşuna mı “Anadolu’nun Gerçek Çalıkuşu” deniyor ?

1931’de ise maarif müfettişi olunca çocukken babasıyla yaptığı gibi iş vesilesiyle gezdi dolaştı Anadolu’yu. Bazen köyler, insanların hal ve hareketleri öyle benzer gelirdi ki ona, kendisini gezdiren şoförün onu dönüp dolaştırıp aynı yere getirdiğini, kendisini kandırdığını düşünürdü. Çalışma yöntemi ise daha önceki röportajımda belirttiğim gibiymiş Reşat Nuri’nin :
“içbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım.”

Hayatının sonlarına doğru akciğer kanseri teşhisi koyulan Reşat Nuri, tedavi için Londra’ya gitti. Daha fazla dayanamayınca 1889’un güzünde açılan gözler 1956’nın kışında kapandı. İşte böyleydi Reşat Nuri. Anadolu’dan nice kareler, kokular sundu bize. Teşekkürler güzel adam…

Kaynak : http://www.kirsehirobjektif.com/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Re%C5%9Fat_Nuri_G%C3%BCntekin

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Eyüpcan Işık

Gökyüzü sinmiş hikayelerin fedaisi.

Bir cevap yazın