in

Aşk ateşi

İnsanların rekabet içinde yaşadığı yeryüzünde herkes aşktan payına düşeni aldı. Biz sevgilim? Galiba biz o aşk hissesinden bize düşer diye beklerken, vazgeçmişken… Galiba biz kendi aşkımızı yarattık. İsmini sadece ikimizin bildiği bir şey bize bir kapı açtı. Sana. Ve bana. Bize sevgilim. İnsanlara, insanlığa şükürler olsun ki seni buldum.

Dakikalarca beklediğim otobüsün sigara yaktığımda gelmesi gibi… Senin gelişin. Hep diyorsun ya, ‘ben nasıl bir iyilik yaptım da, seninle tanıştım’. Bunun duyduğum en eşsiz cümle olduğunu biliyor musun? Peki ya sen? Ben ne yaptım da sen geldin? Beni içmeden sarhoş edebilecek bir insan için, insan ruhu için ben de çok güzel bir şey ekmişim ki, seni biçtim sevgili. Senin fermanına boyun eğdim.

Benim pusulam, senin o gonca dudakların bana dokunmazsa ben ne edeyim en güzel evi, arabayı, mücevherleri, dost sohbetlerini… Işığım beni hiç mahrum bırakmasın gonca dudaklarından, minik gözlerinden. Gözlerinin kahverengisinden. Bacağındaki o gezegen beninden, ismi sen!

Başta ben sana gönül vermemiştim sevgilim. Nasıl verilmez sana gönül? Seni tadan ben, başka gönül ister miyim? Senin aşkından içtim bir kere, başka aşklar ister miyim? Bu nasıl bir sevda? Aklımı çeldin, kalbimi deldin. Kalbimden minik bir köşe arzu ederken kalbimin sahibi oldun. Gönül bağım oldun. Kapıldım senin sesine, kokuna, tenine… Aşktan payımı sende buldum. Başka da buldurma sevgili. Senin aşkından mahrum bırakma benim en uzun ve en unutulmaz şiir bakışlı erkeğim. İyiki erkeğim oldun, en gizlim, en aşikarım. Seni hem herkes bilsin hem hiçkimse bilmesin istiyorum. Seni kendime diliyorum adamım. Seni sevdim. Dilerim aşkımızın ateşi hep alev alev yanar erkeğim…

Mutlukal.

What do you think?

3 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by sinem aydoğan

Bir cevap yazın