in

Boşa geçen günlerim

Boşa geçen günlerim
Yazasım var, ama yazamıyorum.
Anlatasım var, ama dinleyecek biri bulamıyorum.
Odamın bir penceresi var;
Dışarıya bakmayı, uzun uzun dalarcasına anılarımla,
Dışarıyı izlemeyi,
Çok seviyorum.
Ama o pencereden bile artık bakamıyorum.
Bunları yazarken ağlayasım var ama gururum dökülecek yaşlarıma izin vermiyor.
Bunları düşünmek gülmek mutlu olmak acıya sarılmak istiyorum,
Ama tek başına gülmek de ne kadar mutlu eder bilmiyorum.
Ya da ağlamak,
Ne kadar rahatlatır?
Gerçi simdi bütün bunları anlatacak biri bulmuş olsam da, anlatabilir miydim? Bilmiyorum.
Yine gururuma mı sarılırdım?
Zaman geçiyor bir şeyler olup bitiyor.
Ben ise geçenleri hatırlıyorum.
Öyle bir şey ki artık büyük bir fotoğraf makinesi zihnim,
Tüm değerlileri içinde barındıran.
Ve bu öyle kötü ki, bugünü yaşamak için bugün de ve yarın da nefes alabilmek ve sıradan olmak için,
Hem bugünü hem de geçmişi belleklemek,
Hiç silinmemesi için hep uzun uzun dalmak dışarıya,
Hep bir köşede yalnızca oturmak, konuşmak kendince,
Kendince dinlemek,
Hayal etmek belkide kudretli olmadığımız şeyleri,
Kızmak,
Bağırmak istemek,
Ama bağıramamak; sıkmak dişlerimizi,
Yüzümüzü buruşturmak, kimse bizi deli sanmasın diye gizlemek duygularımızı.
Ne garip bir şeyiz öyle hem gitmek istemek, hemde hasret olmak istememek.
Hem sevmek, hem sevdiğini söylememek,
Hem anlatmak, hem de susmak,
Hem sarılmak, hem de korkmak,
Ama, en de önemlisi hem bütün bunları insanca bir davranış olarak sergilemek, hem de üzülürcesine boyun eğmek haykırırcasına.
Neden alamayız birbirimizin dilinden?
Neden susmak anlatmaz her şeyi?
Neden yaşarız nefes almadan,
Ya da neden ölürüz solurken bedenimiz hayatı?
Hepimizin bir hayatı var,
Neden keşkeler bitmek bilmeyen ömrümüzün büyük bir kısmını oluşturur?
Ve neden bunları yazmak yerine bunların hiç birini anımsamayacak kişiler yanımızda olmaz bizim?
Neden ayrı düşeriz hep?
Neden yan yana olmak isterken birbirimizi uzakta isteriz?
Aslında severiz birbirimizi, ama neden bu garip dünyanın bir garip ettiği oluruz, hem de bunu çok iyi bilerek?
Garip olmak istemeyiz ama garip oluruz!
Öyle davranırız,
Öyle görünürüz,
Öyle işte, öyle oluruz,
Öyle…
Öyle işte ne bileyim?
Boşa gecen günlerim
Aslında yazmak isterdim,
Daha ve daha ve daha
Bir şeyi anlatırken, anlatamamak isterdim.
İsterdim gerçekten
Ama!
Boşa geçen günlerim.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Seçkin Korkmaz

Antakyalıyım memleketimi çok seviyorum. Arapça, ingilizce ve türkçe konuşuyorum. Erciyes universitesi ucak govde motor bölümü mezunuyum. Genellikle tarih, dil bilimi ve medeniyetler konularında ilgiliyim.

Bir cevap yazın