in

Kaybolmuşluk

Uyandım, sağımda solumda kimse yoktu. Yataktan kalkmak bir devrim gibiydi o saniyeler sanki. Birden doğruldum, akşamdan kalmanın kötü yanlarından beynimde yıldırım etkisi. Lavaboda buldum kendimi yüzüme su çarparken sonra bir sigara yaktım su ısıtırken. Acı bir kahve size en iyi arkadaştır böyle sabahlarda. Kahveyi yudumlarken hafif bir müzik arkadan düşünme kaybolursun diyor. Oysa ki kaybolmuştum zaten yalnızlığımda düşünmek daha ne kadar kaybedebilirdi beni. Hava puslu ve soğuktu.Faturalardan ne kadar arttırabilirim acaba diye düşünüyordum en azından bir şişe şarap alabilmek için.Beyninizi yiyen düşünceler hiç bir zaman dostunuz olmamıştır sizinde benimde öyle işte.Korkuyordum ayık kaldığım zamanlarda,kendimden,hayattan,gelecekten.İstediğim bir şey vardı diğer insanlar gibi gerçekten içten bir şekilde her şey yolunda diye bağırmak.Ama mümkün
değildi çünkü hiç bir şey yolunda değildi. Yazmak büyük bir eylem olabilirdi kendi iktidarıma belki de. Yıkabilirdim karamsar düşüncelerimi yeni umutlarla.Denemeliydim değiştirmeyi kötü gidişatı.Her sabah aynı kararı veriyorum bu gün çok güzel olacak, yeni hayatıma büyük bir adım atacağım, her şeyi düzelteceğim.İnsan kendini bu şekilde kaç kere kandırabilir sizce, ben saymadım. Batan geminin mallarıydı düşüncelerim,hayatıma giren birine ucuza gidiyordu, değer görmüyordu.İnsan yalnız kaldığını en çok istediği kişi onu umursamadığın da hissedermiş. Kalabalığın içinde tek bir siyah nokta ve insanlar siyah noktaları hiç sevmezler ve hemen onlardan kurtulmak isterler.Sanırım herkes benden kurtulmak istiyor,haksız da değiller bende olsam benden kurtulmak isterdim.Sizi de kendimle beraber dibe çekme olasılığım, mutlu etme olasılığımdan daha fazla çünkü. Ben ümitsiz bir vakayım, tek başarabildiğim bir güne daha uyanmak. Bir kurum oluşturulmalı benim gibi umutsuz vakaları topluma kazandırma kurumu. Ne kadar komik değil mi gereksizleri gerekli gibi göstermek tam bir devlet meselesi, yüce savaş, tüm insanlığın büyük görevi bizler. Acaba ne zaman intihar ederim diye düşünüyorum bazı zamanlar.Bazı zamanlar ise umut gibi bir şey oluyor içimde,ayağa kalkma çabası,beni umutsuz vaka gören kadınların gözünde öyle olmadığımı kanıtlama isteği.Sonra gülüyorum halime sanırım deliyim sanki birine anlatır gibi kendi kendime konuşuyorum eski bir kanepenin üstünde.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Ahmet Mehmet

1995 Bursa doğumlu,Beşiktaş aşığı,RTV öğrencisi.

Bir cevap yazın