Nefesim ol, nefesinle güçlendir beni. Nefes bile alamayan aciz bir adamım ben. Çaresizlik denizinde gemisi yararlı boşvermiş bir kaptanım ben! Ben hiçbir şeyi olmayan hiçbir şeyim. Beni kurtar…
Ben boğulayım bakışın kadar sert dalgalarda; mavi olayım. Sen beni ararken hep mavi kal, umutsuzluğa düşme. Görme dünyayı gördüğüm gibi. Bana taşlı yollar sana çiçekli böcekli görünsün. Bensiz bile nefes alırken arayıp bulamadığım huzuru ciğerlerine çek, nedensizce.
Şimdi sarıl bana, kimsesizliğimden öp beni. Gel beni azat eyle. Üzerimden alınmayacak ateşleri al, kurtar beni. Hadi gel ardımdan. Hayatımda yarattığın adı tecrübe olan çukurlardan zıplayalım. Özgürlüğe; özgürlüğümüze koşalım. Gel be kadın! Yasakları yenişimizi bir kez daha kutlayalım. Gerekirse her an, her dakika tekrar tekrar yenelim acımasız dünyanın bize kurduğu yasakları. Hadi gel Menekşe, kuş ol gel! Sevdamızı göstelerelim yüreklere. Arşı delecek sevdamızı gönüllere hapsedelim… Lakin nasıl inanabilirim ki? Kanadımı kıran bir kartala bir daha nasıl güvenebilirim?
Zaman geçer elbet. Ya bir daha hata yaparsam, yine olmazsa istediğim. Ya yine yüreğime alt üst eden kelamları duyarsa kulağım… Çocuk değil miyiz biz? Biz hata yapamaz mıyız Menekşe? Sen yine de gel beni kurtar. Yaralı gemiyi al götür buralardan… Sevginle okşadığın limanlara götür beni. Ne olur yalnızlığıma ihtilal yap. ‘Sessizliğimin çukurunda kayboldum Menekşe, kurtar beni.’ Çaresizliğimden öpüp beni azat eylemek bu kadar zor olmamalı. Gel be kokusuz sevgilim, gel! Kokunla renklendir hayatımı…
Seri yazınıza sondan başladım güzeldi emeğinize gönlünüze sağlık,aşkın içinde hasret gönlü canlı tutmak unutmamak için vardır kolay gelsin kavuşmalar hep kapınızda olsun,selamlarımla.