Mornota Röportaj
Mersin Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği son sınıf öğrencisi olan Nermin Punar yazı yazmayı, kitap okumayı, film izlemeyi ve araştırma yapmayı sever. Eğitim hayatına yüksek lisansla devam etmek istemekte.
Mornota ile nasıl tanıştınız?
Mornota’yı Facebook’ta son güncellemelere bakarken reklam olarak gördüm. Yazar olarak başvurmaya dair bir şeyler vardı. Dikkatimi çekmişti ben de girip baktım.
Mornota hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yakın gelecekte çok güzel başarılara imza atacak yazarlara ev sahipliği yaptığını düşünüyorum.
Bence çok güzel bir iş yapıyor Mornota ailesi. Yazarlığı daha çok sevdiriyor. Özellikle konu sınırlaması olmadan yazılar paylaşabilmek, bir çok yazma meraklısını cezbediyor
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Sizi yazmaya iten şey ne oldu?
Yazı yazmaya tam anlamıyla lise dönemimde başlamıştım. Hayatımda bir değişiklik yapıp, beni mutlu edecek şeylerle uğraşmamı tavsiye eden bir tanıdığım vardı. Onun bu tavsiyesi üzerine yazmaya biraz ağırlık vermeye karar vermiştim. O arada da okulumuzun öykü yazma kursuna katılmıştım. Öykü yazmaya başlamıştım tabi doğal olarak. Sonra okulumuzun dergisi, okul gazetesi ve okulun internet sayfası için kısa yazılar, denemeler ve şiirler yazmaya başladım. Hocalarımın da destekleriyle kendimi daha çok yazmaya adadım.
Bir ara uzaklaşmıştım yazmaktan, yazamamaktan korkuyordum çünkü. Sonra blog açmaya karar verdim. Blog kullanırsam daha çok yazarım dedim. Öyle de oldu.
Şimdi çok güzel bir blog yazarlığı yapıyorum.
Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?
Tarihi romanlarda Mehmet Niyazi’yi çok beğeniyorum. Üslubu çok güzel bir yazar. Okurken size yaşatıyor yazılanları.
Franz Kafka, Jane Austen, Stefan Zweig, Murat Menteş, Özdemir Asaf, Attila İlhan, Albert Camus, Ali Ural, Jose Saramago… Aslında okuduğum ve beğendiğim bir sürü yazar var ama sanırım şimdilik bu kadarını sayabiliyorum.
Hangi kategorilerde yazıyorsunuz? Konularınızı neye göre seçiyorsunuz?
Edebiyat-Kitap, Öykü ve Yazar Günlükleri kategorilerinde yazıyorum genelde. Yazılarımı da ruh halime göre seçiyorum desem doğru olur.
Nasıl hissediyorsam, ona göre yazıyorum.
Son olarak yazar olmak isteyenlere öneriniz nedir?
Öncelikle okusunlar. Bol bol okusunlar. Okumadan yeni hayatlar, yeni arkadaşlar edinmek zor. Ne kadar çok okurlarsa o kadar farklı şeyler görecekler. Sonrasında yazsınlar.
Yazarken de “insanlar ne düşünür benim yazım hakkında” diye düşünmesinler. Okuru olsun diye zorla yazılan yazılardansa, içten gelerek, özenerek yazılan samimi yazılar daha kaliteli oluyor bence.
Değerli yazarımızın yazılarına ulaşmak için buraya tıklayın.
