Mornota Röportaj
Orkun Kayra Akyüz, fiziksel ve ruhsal yaralarını, kendi isteğiyle kaşıyan bir mazoşist. Acıyla beslenen ve dünyanın en komik adamı olduğuna inanan bir deli. Lojistik okuyup parayı kıracağını zannetti ama o işler burada o kadar kolay değilmiş.
Mornota ile nasıl tanıştınız?
Mornota ile tanışmamda büyük bir hikâye yok aslında. Uzun zamandır yazıyorum, yazdıkça kendi ruhumu iyileştirdiğime inanıyorum. Bir arkadaşım bana Mornota’dan bahsetti. Hemen her şeye güvenemeyen biri olarak bir dönem yalnızca uzaktan izledim. Sonra hoşuma gitti ve bir gün “yazar olmak ister misiniz?” kısmını gördüm ve hemen tıkladım. Şimdi buradayım. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim. 🙂
Mornota hakkında ne düşünüyorsunuz?
Birkaç güzel insanın bir araya gelerek ortaya koydukları başka güzellikleri, diğerleriyle paylaştıkları bir platform bana göre. Ve ek olarak söylemek istediğim “Bir biz güzeliz, diğerleri tırıvırı.”
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Sizi yazmaya iten şey ne oldu?
İlk yazmaya başladığım dönemler ortaokula kadar geriliyor. Babasıyla arasını bir türlü toparlayamayan ergenlerden biriydim ben de. Konuşamazdım kendisiyle. (hala böyle değil tabi) Ben de konuşamayınca yazardım. Sonra baktım yazmak ruhumda hissettiğim acının merhemi. Ve devam ettim. Şiirler yazarak başlayan yazı serüvenim şimdi öykü, düzyazı ve romanla devam ediyor. Soruyu sondan cevaplıyorum çünkü ben kendimden bahsedemiyorum. Benim kötü bir yönüm galiba. Ben de aslında hem herkesim hem de herkesten en farklı olanım. Tanımak isteyen olunca arkada bir çay içiyorum. Beklerim efenim. 🙂
Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?
Yazar olarak görmüyorum kendimi, benim yazdıklarım daha çok bir tedavi yöntemi. Kendime bir tedavi tabii ki. Ama ben genelde Türk Edebiyatı seviyorum. Hakan GÜNDAY, Yekta KOPAN, Azra KOHEN ilk düşündüğümde aklıma gelenler. Ama Dostoyevski ve Gogol de okurken keyif aldığım yazarlardır. Ama ben ulaşabildiğim her şeyi okuyorum, bu konuda kesin yargılarım ve kısıtlarım yok.
Hangi kategorilerde yazıyorsunuz? Konularınızı neye göre seçiyorsunuz?
Genelde Edebiyat, Öykü, Düzyazı şeklinde yazıyorum. Bunların tamamı ya da ayrı ayrı bulundukları kategoriler. Konu seçiminde de; oturup bir konu belirleyerek yazmadım hiç. Genelde yaşadığım bir olayı biraz abartarak ya da hayali unsurlar ekleyerek aktarıyorum. Benim için hissiyat çok önemli bir konu. Bu yüzden yaşayıp hissedemediğim bir şeyi yazamam. Konu seçimimde bundandır böyle olur.
Son olarak yazar olmak isteyenlere öneriniz nedir?
En kısa yoldan yazar olmak isteyen birisine söyleyebileceğim tek şey; Aşık ol. Ama mutlu bir aşk olmasın bu. Şaka bir yana okumayı bırakmasınlar. Ders arası, metroda giderken, ayakta bir köşede dururken.. Fark etmez. Hep bir kitap olsun yanlarında. Ülkemizdeki bu kitap fiyatlarını karşılayamayan insanlar için de tavsiyem herkes gibi sahaflar. Kurtarıcılarımız Bazen hiç beklemediğiniz 5 liralık bir kitap hayatınızı değiştirebilir.
Değerli yazarımızın yazılarına ulaşmak için buraya tıklayın.
