in

Sallanan masa

Şu an sallanan bir masada bu yazıyı yazmaya çalışıyorum.Masayı sabit tutmaya çalışmaktan ne yazacağımı unuttum. Sahi ne yazacaktım? Sanırım her zamanki şeyler. “Mutlu olmanın yolları” mesela. Ne kadar iç açıcı bir konu olurdu. Herkes öylesine mutsuzmuş da ben bunu yazma gereği duymuşum gibi bir konu. Böyle şeyleri hepimiz yazabiliriz ve herkesi inandırabiliriz. Ama ben şu an bu sallanan masada yazı yazmanın ne kadar zor olduğunu yazacağım. Nasıl sabitlerim diye kafa patlatmaktan yorulduğumu yazacağım. Ne de çabuk yoruluyormuşum. İşte böyle şeylere yorulmaktan yaşlandığımı hissediyorum. Sadece şu an böyle hissediyorum. Yarın hayatın aslında ne kadar güzel olduğunu düşünebilirim ve ne kadar genç olduğumu…

Masayı sabitleme yolunu buldum. Şu an ne kadar başarılı olduğumu düşünüyorum mesela. Aslında istesem dünyadaki bütün sallanan masaları sabitleyebilirim. Tabi buna sallanan masalar müsaade ederse.

Saçmaladığımı düşünüyorsanız mühim değil çünkü ben de bu yazıyı okuyan olsaydım saçma olduğunu düşünürdüm. Ama şu an bunu değil masa sabitleme başarımı düşünüyorum. Bu bir terapi! Galiba bunu kutlayacağım. Sevgiyle kalın…

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Betül Kutlu

Kendi düşünceleri doğrultusunda yazılar yazan insan tanesi.

Bir cevap yazın

yorumlar

  1. Yıllardır söyler dururum ”Sallanan masa benim kaderim !” diye. Etrafımdakiler anlamsızca bakar. Bugün bunu düşündüğüm ve yaşadığım bir gün olmuşken haftanın çok okunan günlüklerinde yazını gördüm. Bence bir başlık olmaktan çok öte bu bir problematik üstüne tez yazılır… Dünyadaki tüm sallanan masaları sabitleyebilmen dileğiyle… Kalemine sağlık 🙂