Söylenebilmiş sözlerin arasına hapsettik duygularımızı, söylemediğimiz cümleler ise kaybolup gitti bir bir. Suçlu her zamanki gibi bizdik. Yapamadığımız bir şeyin sonucunda oluşan durumdan ötürü başkaları suçlu olamazdı değil mi?
Bizim suçlu olmamızdan bahsediyorum fakat söylenebilmiş sözlere sıkışan insanların hiç suçu yok. Saklanmak gibi bir istekleri var çünkü etkisi kalmamış cümlelerin arkasına. Neden böyle bir gereksinim duyuyorlar anlam veremiyorum. Korkuyorlar mı?
Bir düzenin bozulmasından yana olmak bazen her şeyi en güzel hale getirebilir. Söylenebilmiş sözlerin düzenini bozmamız lazım artık, anlatamıyoruz alışıldık sözlerle kendimizi. Çığır aşıldı edebiyatta olmasa da günlük hayatta. Söylenemeyen cümleleri içimize atmaktan, sahtelikten sıkıldık. Sade ve öz olmak inanın daha iyi gelecek.
Sahte cümleler kuran insanları duymaktan sıkıldım ben, siz hala nasıl tahammül ediyorsunuz?