in ,

Staj hakikaten Staj”YER” ‘i midir?

         Staj kelimesi, Fransızca stage “çıraklık, deneme aşaması” sözcüğünden alıntıdır. Köken olarak; Fransızca sözcük Eski Fransızca estage “1. durma yeri, durak, menzil, etap, 2. manastırda çile süresi ” sözcüğünden evrilmiştir. Uygulamalı meslek eğitimi olarak açıklanabilen Staj sözcüğü; Fransızcadan dilimize geçmiş ve kalıplaşmış kelimelerdendir.
Çoğumuz, lisans eğitiminden sonra bir meslek sahibi olabilmek için çeşitli yerlerde staj yapıyoruz. Uygulamalı meslek eğitimi ve iş hayatına atılmadan önce son durak olarak görülebilecek staj eğitiminin; iş hayatındaki önemi , “verimli değerlendirildiği takdirde” şüphesizdir. Bazı meslekler için staj ihtiyari iken; avukatlık gibi meslekler için mecburidir. Yani; avukatlık stajı başarıyla tamamlamadan baroya kayıtlı avukat olabilme ve avukatlık ruhsatı alabilme şansı imkânsızdır.(İstisnalar hariç) Bu önkoşulun mevcudiyeti; Avukatlık Stajını daha önemli ve değerlendirmeye haiz bir duruma getiriyor.

         1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun Avukatlığa kabul şartları başlıklı 3.maddesinde düzenlendiği üzere; “Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için; … c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak” gerekmektedir. Maddeden anlaşıldığı üzere de; avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almadıkça, avukatlık mesleğine kabul gerçekleşememektedir. Anılan düzenlemenin; staj olmaksızın avukatlık hakkı tanıyan hali “Adli, idari ve askeri yargı hâkimlik ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde, Danıştay üyeliklerinde, üniversiteye bağlı fakültelerin hukuk bilimi dersleri dalında profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik görevlerinde dört yıl, kamu kurum ve kuruluşlarının hukuk müşavirliği görevinde on yıl süre ile hizmet etmiş olanlarda” aranmamaktadır. Yani bu kadrolarda görev yapmış ve belirtilen özellikleri taşıyan kişiler için; avukatlığın bir kazanılmış hak olarak düzenlenmiş olduğu görülmektedir.

         Kanuni düzenlemeleri bir yana bırakıp; reel hayata dönüldüğünde, stajyerlik psikolojisinin bambaşka bir psikoloji olduğu bir gerçektir. Hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş bir kişinin; şüphesiz ki, ilk yapacağı iş staj yapmak istediği baroya başvurup staj listesine yazılma talebinde bulunmasıdır. Düşünün ki, hukuk fakültesinden yeni mezun, bir başka deyişle “sudan çıkmış balık” modundaki, bir gencin bittabi Baroya yada mesleğe dair muhtelif hayalleri olacaktır. Mesela, kendine her gün yeni kariyer rotaları çizer. Uymaca akıllı olmaktan çok keyif alır insanlar stajyerken; yani çevresindeki kişilerin ona yakıştırdığı meslek kostümlerinin içine girivermiş bulur kendini. Çoğuna yakıştırır kendisini ve o yönde ilerlemek için gerekliyse sınavlara başvurur ya da hazırlık amacıyla gider bir ton kitap alır. Bu süreç; yeni bir kariyer rotasıyla karşılaşana kadar sürecektir. Böylece, meslek kaygısı içindeki bir stajyerin elinde birçok sınav giriş belgesi ve bir dolu akademik kaynak birikmiş olacaktır. Yeni bir kariyer rotasıyla ya da kendisini daha iyi hissedeceği bir platforma denk geldiğinde; kariyerine dair hayalleri tamamen değişecektir. Aslında avukatlık stajının amacı bence biraz da budur. Kişi; avukatlığın ona uygun olup olmadığını ve eğer uygun ise avukatlığı hangi platformda ve ne şekilde yapması gerektiğini stajyerken anlayabilecektir. Çünkü staj dönemi; sınav ya da ders telaşı olmadan kişilerin belki de kendilerine odaklanabildikleri tek yerdir.

          Staj eğitimi esnasında, stajın ne şekilde değerlendirileceği hakkında muhtelif dinamikler rol oynuyor. Ankara Barosu’nda staj eğitimi görmekte olan bir stajyer avukat olarak; Ankara Barosu’ndaki her hafta yapılan staj eğitim derslerinin, bir grup halinde bir danışman avukata sahip olabilmenin ve çeşitli hukuki seminerlerin staj eğitimini bir hayli şekillendirebildiği kanısındayım. Ankara Barosu, bu konuda Türkiye’deki diğer barolara göre çok farklı bir metot izlemektedir. Stajyerleri ortalama 50 kişilik gruplara ayırarak, her hafta belirlenmiş 1 gün staj eğitim dersleri düzenliyor. Genelde bu derslerde; avukatlık hukuku, avukatlık hukuku pratikleri değerlendiriliyor ya da avukatlığa dair güncel sorunlar grubun danışman avukatı ile paylaşılıyor. Elbette, stajyerlerin staj eğitimini ne şekilde değerlendireceği, staj danışmanının entelektüel seviyesine, hukuki derinliğine ve en önemlisi eğitim hevesine göre de değişiyor. Ben bu konuda çok şanslıydım mesela. Elbette ideal olan durum; herkesin eşit şansa erişebilmesidir yani danışmanların hukuki ve kültür seviyelerinin birbirinden ayırt edilemeyecek kadar yakın olmasıdır. Her hafta gerçekleşen staj eğitim dersleriyle ilgili üniversitenin devamı yada öğrenciliğin devamı olarak değerlendirmeler mevcutken, aynı zamanda sınıflara ayrılmış bu staj eğitim metodunun stajyerler arasında bir takım ruhu oluşturduğu, sosyalleşmeyi artırdığı ve stajyerler arası iletişimi geliştirdiğine dair değerlendirmeler de mevcuttur. (Ben de bu değerlendirmeler yanlısıyım.)

           Staj süresi 12 ay olarak tamamlandıktan sonra; Ankara Barosu’nda mülakata ve yeni düzenleme ile getirilmiş bir uygulama olan bir tane hukuk ve ceza dosyası ile ilgili yöneltilen sorulara başarılı cevaplar verilmesi sonucunda avukatlık stajı tamamlanmış oluyor. Ancak yine Ankara Barosu’nun bir uygulaması olan staj eğitimlerine 18 saat devamsızlık sınırı sebebiyle, 18 saat devamsızlık sınırını aşan stajyerlerin stajı, aşılan saat kadar uzatılmış oluyor. Ek olarak; 18 saat devamsızlık sınırını aşmayan stajyerlere de resmi staj bitim tarihlerinden 15 gün önce mülakat başvurusu hakkı tanınıyor.
İdeal bir staj nasıl olur sorusunu sorduğumuzda; buna kesin bir cevap verebilmek şuan için mümkün değil. Mevzuat ve barolar içerisindeki uygulamalar sürekli değiştiği için; her sene bir öncekinin aynısı olamıyor. Ancak avukatlığın adalet düzeni içerisinde savunma ayağını oluşturduğu ve staj eğitiminin maddi hukuk eğitimi almış kişilerin hukuki uygulama, pratik ve avukatlık mevzuatı konusunda eğitildiği kısım olduğu düşünülürse; staj eğitiminin baroların öncelikli ve en çok yatırım yapmaları gereken görevlerinden birisi olduğu kuşkusuzdur.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Dilşen Tülay

Bir cevap yazın