in

Taştan kalbin nefreti

   Bugün hızlı hızlı dolanıyor kapıları sözcükler. Senin sustukların var benimse söylediklerim. Dolaşıyor ellerime saçlarıma kibirli nefesin. Üflemek istemişsin ağır ağır gözlerinden. Tamam bugünün adına taş kalbin nefreti diyelim. Senin adına, taşlar adına, sokakların adına kısacası benden olmayan her şey adına üfleyelim herkesten birilerini.

   Duyuyorum sen susuyorsun. Bil ki sevgim kırılıyor dökülüyor sana. Bugünün adını boş bırakalım en iyisi yaşamadık sayalım. Sayarsak ileri gider mi cümlesi sana koşan adımlar ya da yerinde mi durur gecelerimiz. Belki kocaman harflerden de koymalıydım edebiyatın arka sokaklarına kaybolma benden diye.

  Evet görüyorum. Bir parça iki parça ve parçalar gittikçe çoğalıyor bütünleşiyorsun ardından kayboluyorsun. Yok yok hayallerim değil artık  benim dünyam sana ölüyor. İnsanın kibri çoğaldıkça dünyalar birbirine ölür de gömülürmüş böyle demişti küçükken anneannem. Kurtarmak mümkün mü yerinde sayan geceleri veya benim cansız harflerimi. Bir harf iki harf gittikçe eksiliyorsun.

   Günler aylar yıllar sonra bakacağım seni taştan mı sayacağım? Bir parça iki parça diyebildiklerimi çıkaracğım sandığımdan. Belki dolup taşacak anılar yaşlarımdan. Bir iki cümle bükecek boynunu ve hızlı hızlı dolaşacak aklımı; kendini anlamaktan başla beni anlamaya. O an taş kalbin nefreti sönecek ve dünyalar canlanacak. Şimdi hayal kurmak ne güzel geldi gecenin tekrarlayan yarısında.

   Vakti geçmedi zannedeceksin ama geçmiş olacak hep sustuğun şeylerin. Evet senin hep bir bahanen bir sürü de sebebin olacak ama  benim sevgim kırılıp dökülecek sana. Dünyam sana ölmüş olacak ve ben birkaç bardak üzülüp kendime döneceğim.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Meryem Özdoğan

11 nisan 1994'te Rusya'nın Novokuznetsk şehrinde dünyaya geldim.Küçük yaşta İzmir'e yerleştik .Şu anda Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencisiyim. Yazı yazmaya ilgi duyuyorum ve keyifli okumalar diliyorum .

Bir cevap yazın