in

Toplumsal ilerlemeye engeller

Bu yazımızda ülkemizde öne çıkan 4 soruna değineceğiz.

Yazımız dört başlıktan oluşmaktadır.

  • Türkiye’de farklı fikirlere saygı ve tahammül yoktur.
  • Türkiye’de üreten, bilimle ilgilen kişi sayısı oldukça azdır.
  • Türkiye’de bireyler 24 saatin sadece 1 dakikasını kitap okumaya ayırmaktadır.
  • Türkiye’de bazı çevreler moderniteyi Starbucks’a gitmek sanıyor.

1.Türkiye’de farklı fikirlere saygı ve tahammül yoktur.

Ülkemizde herkes belli kalıplar çerçevesinde yaşamakta ve yaşanılmasını istemektedir. Farklı her fikir tehlikeli sayılıp farklı fikirlere sahip kişiler linç edilmektedir. Burada insanın egosunun ne kadar tehlikeli boyutta olduğunu görüyoruz. Bu sorun günümüzün sorunu değildir.Ülke tarihinin her anında yaşanmıştır. Ülkemizde vatandaşlarımız düşüncelerinden ötürü asılmış,sürgün edilmiş, işini kaybetmiştir.

Oysa çözüm basitti: “Barika-i hakikat müsademe-i efkardan çıkar”. Yani “doğrunun ışığı fikirlerin çatışmasından doğar. Bu sözü temel felsefe yapsaydık kimse düşüncesinden ötürü yargılanmazdı. 12 Eylüller, 28 Şubatlar, Madımaklar, Çorumlar olmazdı.

Ülkemizde ayrıca yaşam ve giyim tarzına da saygı yoktur. Otobüste şort giydiği için saldırıya uğrayan kadınlarımız vardır. Yahut geçmişte türbanlı olduğu gerekçesiyle kürsüden indirilenler vardır. Bunlarla hesaplaşmak zorundayız.

Ülkemizin bu sorunu bazı güçler tarafından zaman zaman kaşınmaktadır. Türk-Kürt, Alevi-Sunni tartışmaları buna örnektir.

Bireylerin fikirleri, yaşam tarzları eleştirilebilir. Ancak bireylerin fikirlerine yaşam tarzlarına müdahale kesinlikle suçtur.

Bu madde hakkında ayrıntılı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

2.Türkiye’de üreten,bilimle ilgilen kişi sayısı oldukça azdır.

Ülkemizde dünyayı etkileyecek bir buluş gerçekleştirilememektedir. Çağı yakalayacak buluşlara ihtiyacımız vardır.Bilime gönül veren kadroları yetiştirmenin yolu ise onlara yol göstermek ve ön açmaktır. Pırıl pırıl nesiller beyin göçü sonucu kaybedilmektedir.

Aziz Sancar gibi bir değer nerede eğitim almıştır?

Son zamanlarda ülkemizde bilim değerlenmeye başladı diyebiliriz.Türk malı bazı teknolojik ürünler üretiliyor. Ancak bu ürünlerin kaçı %100 bizim üretimimiz idi?
Umutluyum, başaracağız.

3.Türkiye’de bireyler 24 saatin sadece 1 dakikasını kitap okumaya ayırmaktadır.

Bu vahim bir realitedir.
Kitap okumayan bir millet,gelişemez,ilerleyemez,üretemez.Okuma eylemi teşvik edilmelidir.
Okumadan,gelişip geliştirmeden söz sahibi olamayız. Okuma oranının düşük olduğu yerlerde kadına şiddet oranının yüksek olduğu görülmektedir. Aile içi şiddetle büyüyen çocuklar ise ileride büyük sorunlar yaşamaktadır.

Okuma oranını artırmamız bir zarurettir. Bu bakışla kitap fuarları yaygınlaşmakta,bazı kuruluşlar ücretsiz kitap dağıtmaktadır. Kitap okuma oranının yüksek olduğu yerlerde bireyler tartışma kültürüne de sahiptir. Böyle yerlerde fikirler farklı olsa bile değerli sayılır. Kitap okumadığımızı farklı fikirlere saygı duymadığımızdan anlayabiliriz.

Bu madde hakkında ayrıntılı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

4.Türkiye’de bazı çevreler moderniteyi Starbucks’a gitmek sanıyor.

Ülkemiz modernleşmelidir. Gelişmeli ve ilerlemelidir.

Peki bu modernite nasıl olmalıdır?

Ülkemizde kanımızca bu yanlış anlaşılmaktadır. Modernleşme insan haklarına saygı, toplumsal hoşgörü ve gelişim ölçüsünde sağlanabilir.

Bir toplum düşünelim. O toplumda arabalar kırmızı ışıkta geçiyor, kaldırıma park ediliyor, insanlar fikirlere saygı duymuyor. Böyle bir yerde her yanımız AVMler, rezidanslar, starbuckslar ile dolu olsa bile o toplum modern bir toplum değildir. Buradan çıkan sonuç rezidanslar medeniyet getirmiyor. Tarihi incelediğimizde medeniyeti yazının bulunması ile başlatabiliriz. Fark ettiyseniz ilk evin yapılışı değil veyahut ilk AVM’nin açıldığı tarih değil..

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Mornota

Bir cevap yazın