Rüzgarla savrulmuştur belki saçların
Belki de ufak yaşlar süzülmüştür uçlarından
Yağmura karşı gelemez ki bu küçük beden
Daha ne yaşlar görecek kim bilir…
Topla kırıklarını kalbinin
Gökyüzünün karanlığı aydınlatır belki yüzünü
Her şimşek çarptığında ürken bedenin
Ne çabuk alıştı bu ıslak toprağa ?
Boğazımda düğümleniyor kelimeler
Yutkunmaya korkuyorum giderse diye düşlerim
Saat 2’yi çoktan geçmiş
İçimde kalan hevesler sığmıyor artık
Güneş doğmadan kaybetme
Avuçlarımdan gitmeyecek ellerin…