in

Sensizliğin uğultusu

Yine olan oldu! Kayıp zamanın yoksul yüreği yine sensizliğe uyandı. Kaçmak nafile bağlandı bir kere. Haydi! Merhaba de uyanan sensizliğe… Tıpkı hayal ettiğim gibi oldu. Yeni bir güne başlarken bu şekilde uyanmak inanın tatlı bir esinti yarattı. Zihnimin gölgesinde esir kalan cümleler bile bu tatlı esintiye dayanamayıp zincirini kopardı. Sanırım yaşamın bu yanını seviyorum. Her şeye ve herkese rağmen sensizliğin uğultusunu büyütebiliyorum. Tıpkı sevgi gibi. Hatırlar mısınız? Önceden sevgi kutsal sayılırdı. Sevmek kelimesi bu kutsallığı tarif edemezdi. Zaman zaman hisseder gibiyim. O güzel duygular bir türlü dile gelmezdi. Boğazda yutkunurdu çıkmak bilmezdi. İstediğiniz kadar uğraşın ama o duyguya tanık olamazdınız. Haklısın dediğinizi duyar gibiyim. Evet, o kutsallık zamanı geçti. Artık günümüze dön diyenlerde muhakkak olmuştur. Günümüze baktığım zaman bu sevginin yok olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir parçacık umut olsa bile bu düşüncenin tersi olamayacaktır. Geçmiş zamanın sevgi tarifini bulan insanlar günümüz dünyasının en şanslı olanlarıdır. Bu konumda olan insanlar, sevgiyi tek potadan eritebilir, yaşatabilir ve hissettirebilir. Geriye kalacak olan ise sensizliğin uğultusudur. Daima büyüyecek olan o eşsiz uğultu.

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Yeşil Yazar

Written by Furkan Korkmaz

Bir cevap yazın