in

Aslına bakılırsa…

Şu an buraya yazıyor olmak, bir oda dolusu kitap veya kahve bulmuşum gibi bir his. Hayatımın ‘şansımı bir deneyeyim’ kısmı ilk defa bana yeşil ışık yaktı! Korktuğum, düşüncesi aklımdan geçtiği an vazgeçip bıraktığım tüm hedeflerime selam olsun!

Bazen bazı başlangıçlar korkutur. Bazense çok korkutur. İşte hayatın ‘çok’ kısmına neden sadece korkuları sığdırırız, bilemiyorum. Çok mutlu olmak varken, çok huzurlu olmak varken, çok keyifli olmak varken hatta hayatın çok’u olmak varken bu korkularımız niye ? Yaşanmışlıkların verdiği pişmanlıklar , geleceğin verdiği kaygılar bir yana dursun, biz anı yaşayalım. Evet, çok klişe ! Ama bazı klişeler kesinlikle yaşanmalı. O yüzden; şimdi evet tamda şuanda içinden ne geliyorsa, aklından ne-kim geçiyorsa ona git, onu yap ! Anı yaşa , bu sadece sana özel. Ve ben bundan sonra buradayım , sen hayatı yaşadıkça ben senin için hayatı buraya dökeceğim. Yolumuz uzun, sarsıntılı ve yer yer deniz manzaralı. Eee tabi ki göğe de bakmalı 🙂

 

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Turuncu Yazar

Written by Nazlıcan Aslan

98 yılının en soğuk günlerinden biriymiş, Ekimin 24.gününde gelmişim dünyaya. Babam memur olmasa da bi o şehir bi bu şehir derken sonunda Ankarada buldum kendimi. Hacettepe Üniversitesinde sosyolog olma yolunda ilerliyorum, güvenemiyorum olamayadabilirim.
Bkz: Toplumu inceleyeyim derken kalan aklımı da kaybedebilirim . O yüzden güneşli ve aydınlık günlerde buluşmak umuduyla...

Bir cevap yazın

Bir Yorum