in

Biraz anlat artık

Toplumun adetlerine uymamak ve hayatının dönüm noktasının peşinden gitmek.

O gün hastane duvarları karşısında baygın gözlerle otururken hayattan tek beklentim yanımda oturan kadının kalkıp başka yere gitmesiydi. Elleri boyalı kadınların, elleri nasırlı adamlar yanında;belki başarılı, belki sefil, belki orta düzeyde, belki de çok iyi şartlarda geçirdiği hayatları tüm hastane binasına yayılmıştı.Benim umrumda olan birkaç şeyden biri yatağımın ucuna bırakılan beyaz demet, annemin uykusuzluğu, deprem, fare ve kolumdaki deliklerdi. O an çok anlamadım ama o anı çok sonradan anladım.Ben dünyanın en başarılı, en düzgün, en mutlu insanı bile olsam kalbimde sevgi olmadıkça bütün bunların hiçbir önemi yoktu.hiç.

Kimseye titremesin istiyorum ellerin, benden başka. Kimse üzerinde saatlerce gezmesin tanıdık bakışların.

Birlikte olmak için yan-yana gelmeye gerek yok;ruh lazım.

Bu şehir kargaşalarında, belge satırları arasında, geçim sıkıntısında, egzoz kokusunda, bu ağaç yaprağında, çiçek solgunluğunda, fotoğraf burukluğunda, bir kitap arasında, bir hırka anısında, bir durak oturağında ve bir düş ihtimalinde süzülüp-yok olup-nefes alamayan-ölecek gibi olup dertten derde düşen bir ruh lazım.Kırgınlıklarına esir olup cam parçasına dönüşmeyen çocuklar lazım.Çocukluklarını inkar etmeyip tekrar tekrar ulaşabileceği yerlerde uyutan adam ve kadınlar..sabaha karşı bir kabus çarpıntısına yenilmemek ve çoktan göze aldığın şeyleri inkar etmemek..farkında olmak değil de farkına varmak..bir yerlerden gitmenin kötü bir şey olmadığını, gitmenin başka bir durağa varmakla bir olduğunu ve varılan yerin olmak istenilen yer olduğunu görmek..kalkın o kaldırımda benim anılarım.Lütfen kalkın orada benim bağıran bir hikayem.Öldü belki ama hatırası.Kimse duymuyor ve sormuyor Tanrı bunu bilir mi? sesim kısık ama gözlerim hiddetli.Neden öyle bakıyorsun dedi biri, nasıl dedim, neden öyle cesur?İçimdeki korkakla yüzleşiyorum; korkamam yalnızım.Dünyanın en yalnızlarındanım .Hayır! dünyanın geri kalanına çok yabancıyım.ve ben zaten biliyorum, vur demesem de öldüreceksin büyük ihtimalle.

çok zamandır şarkı söylemiyordum sonra bir gün mırıldanmayı özlettin.Bu aşk olamazdı ki, aşk bu kadar güzel olabilir mi? Gecelerimiz çok uzun, sevmelerimiz çok suskun.Bir sürü zamanımız var ama çığlık atmayı bilmez seslerimiz.Bir yere ait olmayan ellerime dalmış senin ellerinin dokunuşunu düşlerken, bir martı kafasını buluta çarptı.”Anne, bak buluttan bir parça koptu.” Kar yağıyor da ben bu beyaz bir umuttur sanıyorum.Çok üşürüm ben haberim yok. Mu?

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Melis Erdoğan

Sayın okur,bi yerlerde yaşıyorum ama oralara hiç ait olamıyorum.Bilmek istediklerini sor,çekinme.
ve kendini bu kadar hırpalamana değmiyor hiçbiri, boşver.

Bir cevap yazın