in

Gel

Ne bekliyorsun? neyi, kimi, nereyi, hangi zamanı? Bilmiyorum. Yalnızlığımdan başka bir şey bilmedim ki ben.

Karşılaşmadığımız sokak köşeleri, bakışırken gülen göz bebekleri, utangaç kenarlı köşegen gülümsemeler, tutulmayan eller, çocuk masumluğu gibi sevilen saçlar, vücudun her zerresine damlayan öpüşler, tene dokunan hafif rüzgarla birlikte olan o ıhlamur ağacı kokusunun ruha doldurulan şefkatli kokusu, şemsiyeyi kapatıp altında ıslanılan yağmurlar, omuz omuza izlenilen filmler, bütünleşip bir olan farklı dünyalar, sigara izmaritleriyle dolu sokaklara kafa tutarcasına yaşadığını hissetmeni sağlayan hayaller, sığ suların kenarında batan güneş ile içilen rakılar, sevmeye ve sevilmeye dair ne varsa…eksik kalmadı sence aramızda? Fiil var, özne yok. Sahi, gizli özne mi denirdi bunlara? Ortaya çıkmaktan korkan gizli bir aşksa ya öznesi?

Kıyıda kaldım ben hep, diğerleri kuş olup gittiler. O yüzden gökyüzüne bakarken gözlerimi kısarım, görmek istemem ne kadar uzağa gittiklerini. Tek başıma kaldım öyle kıyıda. İzledim, çok izledim. Her şeyi, herkesi. Uzaktan. Kendime yakındım ben sadece. Kıyıda izlerken, büyüdüm. Giden kuşları vurup öldürdüm köhne bir sapanla kendi içimde. Gazete kağıtları ile kapladım camın kırık taraflarını. Öyle ağır taşlar koymuşum ki içime, yaranın çok derin olması gerekti. Dikişler attı, büyüdüm. Fırtınaları dindirdim. Dindirdim ki dalgalar engel olamasın yoluna. Her kimsen, neredeysen gel al beni artık bu kıyıdan. Yalnızlık öyle battı ki avuçlarıma. Gel ne olur, al avuçlarımı ellerine. Tamamlayalım birer birer bu öznesi eksik fiilleri. Kimselere bahsetme, yaralarımızda kalalım birbirimizin.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Ezgi Nur Kaplan

"Cesaret yalnızca korkunun değil ümidin de üstüne gitmektir" diyen bir penguen.

Bir cevap yazın