in

Hayalden tutmak

Okuma yazmayı öğrenmeden çok hevesli oluruz ya bir an önce başarabilmek için ya da boya kalemlerimizle çizdiğimiz resimlerin beğenilmesi mutlu eder ya hepimizi. İşte ben de o çocuklardandım. Resimlerimde bir ev,yaz-kış tüten bacası,bahçesinde çitleri ve çam ağacı, kapının önünde 62’den bir tavşan. Yaşım büyüdükçe resimlerim de değişti haliyle. Önce okul çizdim, sonra oynadığım oyunları,arkadaşlarımı,sevdiklerimi,doğum günlerimi.. Bu yüzden hep mutlu etti beni kalemlerim.Mutlu resmimin altına imza atmak gururlandırdı.
Buraya kadar her şey çok güzeldi. Ben büyüdüm, resimlerim buzdolabının üzerinde asılı kaldı. Kardeşim oldu, her yıl yeni çocuklar doğdu. Onların resimlerine yardım ettim. Kendi resimlerimi hatırlamaya çalıştım ama yardımcı olmuyordu hatıralarım. Çünkü farkettim ki çocukların hayalleri değişmiş! Çocuklukları kaybolmuş. Benim 62’den tavşan çizdiğim yaşlarda onlar tv’de gördükleri haberleri çiziyorlardı; benim arkadaşlarımla oyun oynarken kendimi çizdiğim yaşlarda onlar gözlerinin önlerine gelen korkunç anları çiziyorlardı. Çizdiklerine yardım etmekten vazgeçtim. Çünkü elimi kağıda dokundurdukça kalemlerim beni mutsuz etmeye başlamıştı. Kendimi de mutsuz etmeden nasıl mutlu ederim diye hep bir yol aradım ve bu yolda yeni bir şey farkettim. Değişen çocukların hayali değildi, değişen bizdik! Kaybolan onların çocukluğu değildi,insanlıktı ne yazık ki.. Bu yolda çok düşündüm önce tüm hayallerimi kaybettim,üzüldüm,kızdım,yoruldum.. En sonunda kendime geldim. Ben hayallerimi bırakırsam bir kişi daha eksilecekti belki de. Belki birinin daha çocukluğu gidecekti. Bu yüzden söz verdim kendime; o güzel çocukların resmi bir gün eski haline geri dönecek ve benim bunda çok az da olsa bir katkım olacak!

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Şimal Gürtekin

1996 doğumlu,Yalova'da yaşıyor,İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 2.sınıf öğrencisi

Bir cevap yazın