in

Nasılsın

Ne çok duyuyoruz değil mi bu soruyu.. İyi miyiz gerçekten? Tamam kötü değiliz ama iyi de sayılmayız sanki. Yeni çağın hastalığı da bu galiba. Ne hissettiğini, nasıl hissettiğini bilememek. Hislerimiz kayboluyor bence, başka açıklama bulamıyorum.

Her şey o kadar hızlı, hayat o kadar hızlı akıp gidiyor ki yetişemiyoruz. Acelemiz ne? Neden yarışa girdik zamanla?

Her şey çabucak olsun bitsin istiyoruz. İlişkiler hemen başlasın, hemen bitsin istiyoruz. Daha adını yeni öğrendiğimiz birine sıralıyoruz soruları. Sanki bir yarışmadayız ve karşısındakini en hızlı tanıyan, hakkında bilgi edinen kişiye ödül verecekler..

Geldiğimiz nokta bu. Hengamenin içinde kendimizi de unutuyoruz haliyle. Herkes elinde bir dünya taşıyor. Herkesin dünyası ayrı.. Kimse kimseye güvenmiyor. Çünkü, güven diye bir şey kalmadı. Eski devrin insanları bir hayvan tarafından öldürülmekten korkardı. Yeni dönem insanları da bir başka insan tarafından kandırılmaktan,aldatılmaktan korkuyor. Etrafımızda ne kadar çok yalnız insan var farkında mısınız? Çünkü hepsi birilerine güvendi ve güveni boşa çıktı. Nasıl ki ilk insanlar güvenlik için mağaralarına çekildiyse, şimdiki insanlar da kendi “mağaralarına” çekildi. Ondan bu kadar yalnız insan var işte. Yalnızlıklarını paylaşmak istemiyorlar. Herkes böyle mutlu..

Nasılsın sorusuna “iyiyim” derken aslında kendilerinin değil de bu durumun daha iyi olduğunu ifade ediyorlar. “Böyle iyi, bu mesafe iyi” demek istiyorlar. Yoksa kimsenin gerçekten iyi olduğu yok. En azından şimdilik..

What do you think?

2 Beğeni
Upvote Downvote
Kırmızı Yazar

Written by Ünal DEMİR

Hayatı anlamanın yolunun önce kendimden geçtiğini anladığımdan beri yazıyorum..

Bir cevap yazın