in

Yılın Son Günleri

Gecenin köründe oturmuş kitap okuyorum, bir şeyler yazmakla uğraşıyorum. Arkadaşlarım gelecek birazdan hâlbuki yarın önemli bir dersten sınavım var. Sorun değil hallederim ben, son günler sonuçta. Evet belki de gördüğümüz son yılbaşı. O kadar çok şey oldu ki bu yıl durup soluklanmak ve biraz gülmek, gözlerden akan yaşları silmek lazım artık.  Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor, bir film izliyorsun 2 saat ağlıyorsun düşünsene. Bazen sorguluyorum, ben kimim, amacım ne bu hayattaki, yaptığım şeyler doğru mu gerçekten iyi bir insan mıyım… Eğer kalbinde birazcık sevgi taşıyorsan, birinin kalbinde birazcık yer tutuyorsan, küçük bir çocuğun yüzündeki gülümseme olduysan bir anlık bile; korkma iyi bir insansın. Peki iyi olmakla biter mi hayat, sorgula neden yaşadığını; en ufak zorlukta düşüyor mu omuzların, azıcık yalnız kalınca doluyor mu gözlerin…Yıllar önce küçük, şirin, kendi halinde yaşayan klasik çekirdek bir aile varmış. Yıllarca doğup büyüdükleri yerde,Safranbolu’da yaşadıktan sonra bir karar vermişler, ege kıyılarında bir yere gitmeye. Bir ev bulunmuş, eşyalar taşınmış, herkesle vedalaşılmış; her şey yolunda. Alev alev yükselen yıldız aydınlatıyordu yolları yola çıktıklarında; bir an kırmızı ışıkta durmuş bekliyorlardı. Sonra mı? Sonrasını hatırlamıyorum. Bu hikaye benim; bir kaza geçirdim ben 2003 baharında. 7 yaşında bir çocuktum o zaman, kazadan sonra hafızamı kaybetmişim. Şimdi düşündüğümde bir boşluk o yıllar kafamın içinde. Herkes annesine çok şey borçludur; ben daha çok şey borçluyum. Beni hayata yetiştirdi, bıkmadan beni tekrar tekrar büyüttü o kadın. Ona yakışır bir evlat olmam lazım, zamanı yakalamam her anın tadını çıkarmam… Bunu neden mi anlattım? Zeki biri değilim veya çok hırslı; ama hayatın bana verdiklerine asla zarar vermemeye çalışıyorum; Anadolu Üniversitesi’ nde bir sürü dost edinmeye, biraz ders çalışmaya biraz da hayallerimin peşinden koşmaya uğraşıyorum şimdi. Bu küçük bir çocuğun yeniden başlama hikayesi. Biliyorum senin de zor günlerin oldu, bu yüzden şimdi onları düşün ve daha iyisi olsun diye uğraş, asla pes etme. Çünkü bir yıl daha eksiliyor ömründen, yeni hayaller, yeni umutlar için doğru zaman .

Demiştim ya belki de gördüğümüz son yılbaşı; ama belki onlarcası var önümüzde. Şimdi yapmadığın şeyler için pişman olmama zamanı, yaşamak istediklerin için umut etme zamanı; bu gün birine kapılma, birilerinden vazgeçme zamanı. Kalbim boş boş yaşama mesela, aşık ol birine; çok iyi birine. Varsa yapmak istediğin bir şey, neyse hayattaki amacın düş peşine, bırakma asla. Herkes için değişir bu; ben zengin falan olmak istemiyorum mesela. Güzel dostlarım olsun, çok gezeyim ölmeden önce; bir de çılgınlar gibi aşık olayım birine. Senin neyse istediğin yap; hayallerine dokunmasına izin verme kimsenin.

Biz öyle bir zamana denk geldik ki; kurumuş yürekler, sevgisiz sevgililer, çorak umutlar, en kan var bu zamanda. Ben dünyanın büyük, gösterişli iyiliklerle kurtulacağına inanmıyorum. Bence küçücük şeyler kurtaracak bizi; bir çocuğun elini tutmak, kalbindeki sevgiden birazcık vermek birine ya da bir duvarı rengarenk boyamak en güzel hislerinle… Belki ilk belki son; yeniden başlamaksa yeni bir yıla mesele; sen en güzeline başla. Annenin elini öperken, hayallerinin peşinden koşarken, sevdiğine sarılırken; mutlu yıllar.

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Mert Erdinç

Bir cevap yazın