Yakılacak bir kitap yazılıyor yineYine kimseye anlatılmayan duygular içindeKonuşamazken yanındaki hiç kimseyleKalbinden kopan parçalar var içindeİnsan oğlu diyorlarmış bu varlıklaraSözünde durmaz yeminlerini tutmazlarmışYalandan duygular verip yalandan sadakatlerSonra sırtını dönüp terk ederlermişYalanlar uydurdular kendilerineGidişlerine bahaneler bulurlarmışSeviyordum aslında ama... deyipSevmenin amansız...

Ve Devrim kadar güzeldi gözlerinBir emekçinin alınındaki ter kadar temizdi kalbinYetim bir sokak çocuğun bakışları kadar saftı bakışlarınVe bir ırgat kadar yorgundu narin bedeninAma yine de Deniz gibi bakıyordun umutla geleceğeHüseyin gibi dimdik duruyordun zorluklara karşıVe Yusuf gibi gülüyordun...

Bir bela geldi mi bitmez hayatın Kurtarmaz seni hiçbir feryadın Bir gün olur bakıp eski günlere Her şeyin bir hayal olduğunu anlarsın Ne yer yarıldı ne gök yıkıldı Ne denizler taştı ne toprak yandı Gün oldu herkes zevkine daldı Her şeyin bir yalan olduğunu anlarsın Herkes gidip...

Bizi soyanlar vekil olmuş duydun mu? Mecliste hakkımızı savunacaklarmış. Tomar tomar maaş alıyormuş her biri. Açlıktan ölen halkı savunacak duydun mu? Tahsis edilmiş bir makam aracı gayet lüks. Etrafında korumalar sanırsın milletle küs. Düşmez ağzından yalan, boğazdan haram. Genç işsizlere iş  bulacakmış duydun mu? Bizim mebus mecliste...

Onlar güneşten kopan birer kıvılcımlardı Düşüp dünyayı aydınlatılar Ve gecede parlayan yıldızdılar Kaybolmuş yolculara ve çobanlara yol gösterendiler İsyanda ateşdiler ve kara günde umut. Onlar bu vatanın evlatlarıydılar. Daha oyun yaştaki çocukların elleri nasır tutmuştu. Yaz güneşi altında kavruluyordu minik bedenleri. Gözlerinde yaş vardı çünkü daha acısı...

Öyle bir zamanda zülüm çağında Arar olduk seni şahım neredesin Zalimler dolaşır hakkın mülkünde Sahibi Zülfikar canan neredesin Gün olur mazluma kırbaç vuranlar Kerbela çölünde canlar alanlar Fırat'a Dicle'ye kan akıtanlar Haydar-ı Kerar, sultan neredesin Seherde ütüşen bülbülüm sustu Baharda açışan güllerim soldu Türküler söyleyen dilim lal oldu Serdar-ı şehidim...

Bir güzeli anlatayım dinleyin hele Yüzü mehtap gibi parlar devri alemde Selvileri kıskandırır güzel endamın Zühre yıldızı gözlerin yanar gecede   Her sözü bir ferman gibi işler gönüle Kalbi darma duman olur hükmü felekte Can alan cellat misali keskin bakışın Hükmü idam veriyor bak nazar edince   Dizdin orduları...

Bir gece rüyamda gördüm ben seni Gül bahçesinde bana bakıp güllerdin Yaklaşınca sana bir mecnun gibi Leyla olup çöllere koşar giderdin Tutunca ellerini gökler karardı Sarılınca sana yürek kanardı Bakınca gözlerine zaman akardı Bir gece vakti rüyamda gördüm ben seni Bir gece vakti rüyamda gördüm ben seni Hala...