in

Zarf Kırıntısı

Bana gönderdiğin son mektuptu. Senden günler aylarca haber alamamıştım. Posta kutumdan aldığım onlarca gereksiz mektupun içinde kaybolmuştun meğer. Hiç kontrol etmeden attım onu da diğerlerinin yanına. Ama sen orada beni bekliyordun. Uzun zaman sonra karıştırırken o kutuyu adını gördüğümde, içimdeki heyecan ve korku sardı beni birdenbire. Heyecandan titreyen elim mektubunu açmama izin vermiyordu. Neyse zor da olsa açtım ve okumaya başladım. Korkularını, kaçışlarını, üzüntülerini yazmıştın bana. Bense her şeyi düzeltecek bir şans aradım o cümlelerin içinde… Ufacık bir ümit kırıntısı için saatlerce oturduğum yerde onlarca kez okumuştum satırlarını neredeyse her harfinin yerini biliyordum artık. En son yazdığın kelimeydi BİTTİ… Yazmıştın geri dönüşü yoktu artık. Donmuş kalmıştım. Ama pes etmedim, seni günlerce aradım ama ulaşabildiğim tek bir telefondu ucunda senin olduğunu bildiğim… Uzunca bir mesajdı sana gönderdiğim, korkuyordum sesini duymaya, öylece bitti demenden korkuyordum yine. Affet demiştim ayrılık, sensizlik olmuyor, ölü gibiyim sen yokken demiştim. Ama bana yine dönmemiştin. Ben de tam pes ettim derken bir gün sahilde otururken gelen mesajdı beni tekrar heyecanlandıran ve hayata bağlayan. Sendin ve ve yine bitti diyordun. Bana gönderdiğin son söz unut beniydi… Unutmak kolay mıydı seni?  İnanamadım ve ağlamaya başladım nefesim kesilene kadar ağladım. Soranlara söyleyemedim. Ne kadar çabuk unutmuştun bitirmiştin bizi inanamadım. Günlerce ağladım.  Kendi içimde seni yaşadım. Şimdi şimdi ise çok ayrı yerlerdeyiz. Seni birdaha göremeyeceğimi biliyorum ama hala seviyorum seni. Kalbime söz geçiremiyorum. En zoruydu ayrılık ve bizi bulmuştu. Sen benden ayrıldın ama ben hep sende kaldım. Ben hep sende…

What do you think?

0 Beğeni
Upvote Downvote

Bir cevap yazın