in

Menekşe kokusu

Yine o amansız bekleyiş, gözlerin birbirinden kaçışı, kalbin ritmini bulamadığı tükenmek bilmeyen saniyeler. Ellerin bir birine kenetlendiği, yüreğin hissizleştiği. Derya hanımın fuları ilişiyor gözüme üç haftadır ikinci kez takıyor, masasına da menekşeler koymuş zannımca hediyeler. Kapıya vuran nazik tık tıkların sahibi azize hanım olmalı önce kafası beliriyor ardından o kucak dolusu sesiyle hoşgeldiğimizi söyleyip derya hanımın yanına qeçiyor aralarında konuştukları jargonun soğukluğu vuruyor şakaklarıma aynı anda ruhum bedenimi yakmaya başlıyor. Yusuf ile birbirimize bakıyoruz; göz kapaklarım iniyor aşağı, ağır ağır açıyorum tekrar. O sırada Derya hanım fularını çıkardı ve bize döndü; şuan için sizlere net bir şey söylemek imkansız. Haftaya kadar bir sonuç alırsak sekreterim randevu için iletişime geçecek idir. Şuan için maalesef sonuçlar pek iç açıcı değil. Bir şey demeden dışarı attım kendimi. Yusuf bir süre sonra geldi yanıma eliyle omzumu sıvazlıyor, tek bedende iki hüzünlü serçe misali. Eve vardığımızda mutfak sandalyesine  geçip oturdum. Camda ki demir korkuluktan karşı komşumuz Ayşe ablanın kızını uyutuşunu izledim. Saatler sürdü uyuması galiba, uyandığında sersemlemiş gibi çıktı odadan. Üstümde ki kıyafetlerin ağırlığı çöktü bedenime. Mutfaktan çıktım, ellerim duvarları okşayarak yön veriyordu bedenime banyoya vardığımda kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Koluma bir yenisi daha eklenen mor izlerle buluştu gözlerim. Beni kendi dünyalarına hapsetmişlerdi. Çabalıyordum bir mucize istiyordum belki yaradandan. Ama ben koştukça onlarda hızlanarak bedenimi sarıyordu. Saçımdan süzülen sular beraberinde bir bir götürüyordu umutlarımı, akan her damla su gözlerimden süzülen yaşamımı sararak bedenimde bir yol buluyordu. Yusuf girdi yanıma suyu kapatıp bir havluya sığdırdı döküntülüğümü. Güzelce yatırdı beni.Telefonun pervasız çalışıyla uyandım. Arayan azize hanımdı, açmak istemiyor bir daha denemelisiniz lafını işitmek hiç istemiyordum ama Azize hanım dur durak bilmeden aramaya devam ediyordu. Açtığımda sesindeki telaş yayılıyordu kulaklarıma. Acilen kliniğe uğramamız gerektiğini durumun ciddi olduğunu söyleyip kapattı telefonu. Kısa bir süre sonra demir kapıdan anahtar sesi geldi ardından Yusuf ürkek sesiyle geldi yanıma azize hanım onuda aramış. Giyinip çıktım zor bela. Odanın kapısına vardığımız da Derya hanım masanın başında tanıdık gelmeyen bir bakışla bakıyordu bize. Çekinerek oturduk koltuğa. Her zaman duyduğum bi kaç bilindik cümlenin ardından başardığımızı, içimde bizden bi dünyanın yeşerdiğini söyledi. Kalbim ritmini buluyordu sanki, dünya durmuş ve ben iyiden iyiye yol katediyordum. Yüreğimin kesikleri batmıyordu. Hepsi bir anda oldu, evet bir mucizeydi bu. İçeriye giren ılık rüzgar masada ki menekşe kokusunu alıp burnuma getiriyordu. Huzur kaplıyordu bedenimi…

What do you think?

1 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Merve Menteş

Bir cevap yazın

Bir Yorum