Kimin ittiğini unuttum bulunduğum kuyuya
El değmemiş günahlar peydahladım gençliğimden
Dünyanın kenar mahallesine itilmiş çocukların
İdolü olmak için kurban oldum sisteme!
Affedin, gücüm yetse direnirdim büyümeyin diye
Kalkıp gelebilsem yanınıza, yarınınıza ağlardım
Ben bu az çocuk olmuş dünümle
Çok sırt gördüm çocuklar, dostundan yaralı!
Bir toplanabilsek, gece ne güzel şey, anlatırdım
Bin kalplik sevdiğim insanların kaybıyla
Ya yağmur yağsa ya gece olsa diye
Nasıl söyleniyorum gün boyu, anlatırdım.
Dizinde koştuğum sokaklar
Uçarı olduğum müptezel parklar nasıl yalan!
Söylerdim kurulmuş bütün hayaller tek gerçek
Bağırırdım, kardeşlerim! Sizi dostlar değil, hayaller
Sizi sığındığınız dayılar değil, hevesler
Sizi torpiliyle avunduğunuz dünya değil
İnandığınız doğrular var edecek!
Bir toplanabilseydik, bu kadar yorgun olmasaydım
Yarın diye bir şey yoktur, yazsaydım
Önüne dikilince önemli olduğum tahtanın üzerine
Kocaman harflerle yazsaydım;
Müfredatlardan, yanlış arkadaşlardan
Yapıştığı koltuktan öğüt verenlerden
Araya adam koymadan bir yere gelemeyenlerden
Başkalarının fikriyle hayat sürenlerden
Kendi olmaktan korkanlardan
Daha fazlasıdır dünya!
İnsan beklerse her şeye geç kalır
İnsan geç kalırsa hiçbir şey beklemez!
Kardeşlerim deseydim, emin ve tok bir sesle
Şu yağmurun hatrına bana inanın
Kazanılan saygınlıklar saniyelik doğa olayı
Görülecek itibarlar yalan dünya hadisesi
Kulağı inleten alkışlar anlık bir heves!
Aslolan dünyaya ve içindekilere aldanmamaktır!
Ağrısı sonsuz bir derviş sırrı devşirseydim size:
Yarın yoktur, yarın yoktur, yarın yok!
Ne yaparsan bugün yap, ne oluyorsa bugün oluyor
Sevgili çocuklar! Büyüyünce geçmiyor!