in

Yanıma Yakışsın

en iyi kafaların uymasıdır.Son zamanlarda televizyonlarda, arkadaşlar arasında ,çevremizde , evlilik programlarında sıkça duyduğumuz ”yanıma yakışsın” daha yakışıklı söylemi ile ”fiziksel uyum” denilen şeye  sıkça rastlamaya başladık. Toplumda böyle bir olgu yaratıldı ve bunu birinci en büyük kriter yaptık. Ve sonra döndük ilişkilerimizde dedik ki neden mutlu değiliz? Hepimiz mutluluğu arıyoruz ama yanlış yerlerde.Çoğumuz başka birinin saçında gözünde boyunda posunda arıyoruz. Hepimiz başkaları tarafından beğenilmek ve onaylanmak isteriz  bu bizim doğamızda var ama bunu başarmak için kendi benliğimizden çalıp başka yerlere yama yaptığımızın farkında mısınız. Şimdi şöyle bakalım olaya karşı cins de sizi etkileyen şeyler ne? Kendinize dürüst olun. Eğer bayansanız kaşı, gözü, boyu posu, saçları, karizmatikliği  mavi göz, kirli sakal… eğer bir erkekseniz çekicilik boy pos saçlar vs. genellikle aynı şeyler çoğumuz ilk bakış da bunu dikkate değer bir kriter alıyoruz fiziksel olarak çekici gelmeyen insanların düşüncesel olarak da çekici gelmeyeceğini düşünüyoruz. Ve hatta tanımadığınız birinin sizi ilk görmesinde 3 saniye içinde sizin hakkında bir yargıya varıyor. Korkunç bir süre. Peki bunlar bizi nereye götürüyor farkettiniz mi? Başkalarının istediği kalıplara uymaya. Çoğu erkek sırf beğenilmek için kirli sakal bırakmıyor mu? Hatta bıyık uzatmak felan.Ortalık sakallı olandan geçilmiyor:)  Peki olmayınca ? Çoğu insan harika bir vücuda sahip olursa herkesin onu daha çok seveceğini ve daha çok kabul göreceğini düşünüyor. Peki olmayınca? Şöyle düşünelim kilolu bir insan olsun bu duygular ile spora başladı ama beceremiyor bir türlü zayıflayamdı ve daha çok yemeye başladı ne oldu kendini daha da üzgün hissetti çünkü kendini şartlamıştı zayıflayamdı ve şartladığı için  insanlar tarafından kabul görünmediğini düşünüyor. çoğu spor salonunda durum bu. Sağlık için koşan yok. Peki bunu yapan kim? Biziz. Kesinlikle kendimiz yapıyoruz bunu hiç bir şeyde memnun değiliz mükemmeliyeti arıyoruz bulursanız bana da haber verin. Biraz kendimizden kilolu birini görünce” ayyy ne kadar kilolu zayıf olsa çıta gibisin zayıfla ”insanları belirli kalıpları oturtmakdan vazgeçin”.Özgür bırakın kendinizi ve insanları. Kendinzi nasıl rahat hissediyorsanız öyle yaşayın ve insanlarında yanınızda rahat olmasına izin verin. Kilolarınızdan saçınızdan duruşunuzdan memnunsanız sırf başkası için değiştirmeyin kimse için değişmeyin. Bırakın sizi böyle sevsinler. eğer gerçekden zayıflamak istiyorsanız bunu sağlıklı olmak için ve değişmek istiyorsanız kendinizi iyi hissetmek için yapın bir başkası için değil. Ve insanlara farklı pencerelerden bakın fizksel değil içsel , hissedin. Bakmayın ,görün. Mesela bir erkeğin en çekici yanı zekası ve onu kullanma şeklidir.Eğer siz bir erkeğin zekasını ve kullanma şeklini çözmüşseniz kalbinide çözerseniz. Kalbine ağır basan aklıdır. Erkekler kadınlar kadar çoğul düşünmez. Erkek için pembe pembedir. kırmızı kırmızıdr.Ara tonları yok. Ama kadınlar öyle mi .Bir kadının en çekici yeri kalbidİr. Kalbi büyük olan kadındır çünü kalbini bütün dünyaya sığdırır. Kalbi aklına yön verir, şaçına , kıyafetine duruşuna gözlerine.Bir kadının kalbini çözün .Bulmaca gibi bunlar karşınıza süprizler çıkarır. İnsanları keşfedin. Bunlar kıyafet değil ki üstünüze yakışsın çantanız değilki yanına yakışsın . Böyle düşünüldüğü için kimse aklını ve kalbini düzeltmek için bir şeyler yapmıyor ne önemi varkı aklın, kitap okumanın, kendini geliştirmenin ne de olsa bakmıyor ki kimse ama saçımıza oooo saatler harcarız. Bırakalım kafalarımız uysun biribirine. Bu algıyı yenmek biraz güç . Mesela çoğu kez karşılaştığımda o kız çok güzel sana bakmaz. O oğlan taş sana bakmaz. İnsanları kısıtlandırıyoruz. Ve onların kendine olan güvenini zedeliyoruz.Sanki aşk eğer varsa güzel ve yakışıklı insanlar için yaratılmış. Ancak bir güzel bir yakışıklıya aşık olabilir. Sokağa çıktığımızda o oğlan o kıza nasıl bakmış baksana kız paspal diyoruz.Ya da kıza helal olsun ben o oğlanı yanında geçmem diyoruz. Ben ise bunlara başaran insanlara helal olsun diyorum demek ki birbirlerinde bizim göremediğimiz içsel şeyler bulmuşlar. Ama çok görmüyorum bunu çünkü bizim dizilerde öyle çocuklara bu aşılanıyor bize empoze edilmek istenen bu. Bir gün bende Kore dizilerini izlerken ”Aaa.. bunlar mı başrol, kız çok çirkin demiştim”. Bana göre olar yanlışdı ama bunu daha sonra anladım. Hiç duymuyor musunuz ”kanka oğlan iyi ama boyu kısa” düşünün boyu onun elinde olmayan bir şey onu olumsuz kılıyor. Sevgisi, aşkı, düşüncesi bunlar önemli bile değil boyun yanında tabi boy önemli perde asılacak, tavan boyanacak unutmuşken söyleyeyim topuklu ayakkabı nasıl giyilecek:) bu bir felakettir.İşte bu yüzden mutsusuz. Bırakın baklavayı böreği zenginliği bunlara bir birey olarak sizde sahip olursunuz. Zengin olsun baklavaları olsun. Sende çalışırsın zengin olursun spora gidersin baklavan kasın olur ama önemli olan onda bulabilceğin senin sahip olmadığın hazinelerdir. Bırakın fiziksel uyumu kafalarınız uysun . Kendini kasıntı hissetmeyeceği yanında en doğal halinle olduğun, saçmalayabildiğin, ağlayabildiğin, saatlerce susabildiğin  biri olsun. Bırakın onun yanında maskelerinizin makyajı aksın.                                 GHK

What do you think?

-1 Beğeni
Upvote Downvote
Okur

Written by Gizem Hilal Kasım

okuyorum, yazıyorum insanları insanlara sunuyorum. bir düğüm çözüyorum sanki çözdüğüm zannederken daha çok kördüğüm olan.

Bir cevap yazın